Postmodernizm Nedir? Postmodernizm Özellikleri

Postmodernizm Nedir? Postmodernizm Özellikleri

  • 18.04.2024

Postmodernizm 19. yüzyılda ortaya çıkmış, edebi alanda ve mimaride büyük etki göstermiş çağdaş bir sanat akımıdır. İngilizcedeki, “sonraki, sonrası” anlamına gelen post- ön eki ile kökeni Latince modernus sözcüğüne dayanan “modern” sözcüğünün bir araya gelmesi ve bir akımı temsil ettiğinden “-izm” ekinin eklenmesiyle türetilmiş bir sözcüktür. Literatürde Postmodernizm akımı için “modern ötesi” ya da “modern sonrası” gibi tabirler kullanıldığı da görülür.

“Postmodern” ve “Postmodernizm” gibi kavramlar ilk olarak 1930 yıllarda kullanılmaya başlandı. Giderek edebiyat eleştirisi ve mimari üslupta kullanım alanı bulan kavram, 1960'lardan itibaren felsefi akımları da etkileyen bir yaygınlığa ulaştı. Tarih okumalarında İkinci Dünya Savaşı sonrası ortaya çıkan yeni düzeni irdelemek üzere kullanılan kavram, giderek sanat dallarını da aştı ve politikadan ekonomiye kadar pek çok farklı disipline etki eder oldu. Bütün bu yaygınlık postmodernizmin genel geçer bir tanımını yapmayı hayli zorlaştıran bir unsurdur. Pek çok farklı yazar ve düşünür, bu kavrama ilişkin kendi penceresinden tanımlamalar yapmıştır. Bununla birlikte temelde yeni üsluplar ve tarzların denendiği, felsefi alanda ise yerleşik ön kabullerin dışına taşıldığı bir dönemin kavramlarından biri olarak görülür. Modernizm akımından beslenen ve onu aşma iddiası da olan postmodernizm, etkisi uzun yıllar sürmeye devam edecek gibi duran bir akımdır.

Postmodernizm Nedir?

Postmodernizm Nedir?

Postmodernizm, temel olarak İkinci Dünya Savaşı sonrası oluşan yeni dünyada, modernizmin mevcut durumu açıklamak için yetersiz kaldığı görüşünden doğmuştur. (1) Yeniye ve deneysel işlere duyulan özlemin bir tezahürü olarak da nitelenebilecek bu akım, savaşlardan gelen bıkkınlığın ve teknolojik gelişmelerin de tetiklemesiyle filizlenmeye başlamıştır. Edebiyatta, güzel sanatlarda, mimaride, felsefede hatta politika ve ekonomide de yeni bir kültür biçimini işaret etmektedir. Modernitenin sorgulanmasıyla ortaya çıkan, aslında moderniteden de beslenen bir akım olan postmodernizm, pek çok farklı disiplinde kendi öznel anlayışını da geliştirmiştir. Kimi tarihçiler için modernitenin aşılması olarak değerlendirilen bu akım, buna karşı çıkanlar tarafından ise modernizmin bir evresi, yani geçici bir durum gibi ele alınmıştır. Bütün bu tartışmaların postmodernizmi beslediği ve geliştirdiği de söylenebilir. Bu sayede postmodernizm ilk ortaya çıkışının üstünden hayli uzun bir süre geçmiş olduğu halde tartışılmakta ve geçerli kabul edilmektedir.

Çoklu bir yapıya sahip olan ve eklektik bir görünüm arz eden postmodernist felsefe, kavramın net bir tanımını yapmayı da zorlaştırmaktadır. Genel olarak yeni bir üslubun gelişmesine zemin hazırlayan bu akım, hem kültürel alanda hem de fikri dünyada önemli değişimlerin yaşanmasına sebep olmuştur. Adının yaptığı çağrışımla da çağın ötesine geçme konsepti olarak da değerlendirilebilecek bu akım yeni modernlik algısını geliştirmeyi ilke edinmiştir. Gelenekle bağlarını koparmamakla birlikte onu aşmayı ve yerleşik kuralları yadsımayı hedefleyen bu akım, aydınlanma düşüncesinin kök salmasına da yardımcı olmuştur. İdeolojik kamplaşmaların hüküm sürdüğü dönemde ortaya çıkan ve bu kamplaşmaları da yadsıyan bir söylem geliştiren postmodernizmin sınırların giderek daha geçirgen bir hale geldiği günümüz küresel dünya düzenine de zemin hazırladığı söylenebilir. Dünyanın hemen her köşesindeki kültürel ya da maddi üretim biçimlerini bir şekilde etkilediği rahatlıkla söylenebilecek olan bu akım, kendisini yenileme gücüne de sahiptir ve bu sayede varlığını sürdürmeye devam eder.

Postmodernizm Özellikleri

Edebiyat, mimarlık ya da felsefe gibi farklı disiplinlerde birbirinden ayrışan nitelikler taşıdığı gözlenen postmodernizm, temelde yenilikçi ve deneysel bir akım olarak öne çıkar.(2) Yeniyi aramaya dair bir değerler bütünü olarak tanımlanabilecek bu akımda estetik algısı son derece göz önündedir. Örnek olarak postmodernist mimaride geleneksel formlar tamamen yadsınır, işlevselliğin önüne estetik kaygılar koyulur. Yenilikçi bir akım olduğundan, mimarlık gibi alanlarda teknolojinin tüm olanaklarından yararlanmak da öncelikli olarak değerlendirilir. Öznel estetik algıların kendisine yer bulabildiği, eklektik bir yapıya zemin hazırlar.

Postmodernizmin yeni çağın insan tahayyülünü yansıttığı da söylenebilir. Postmodern insan temel olarak şu özellikleri taşır.

• Hisleriyle karar vermeye daha  yatkındır.

• Bireysellik ön plandadır.

• “Gerçeklik” algısı hayli esnektir.

• Geleneklerle barışık olmakla birlikte yeniyi aramaya çok daha fazla yatkındır.

• Modernitenin getirdiği insan ilişkilerini yadsır.

Postmodernizm sanat akımı ve anlayışında da etkisini göstermiştir. Özellikle edebiyatta hayli etkili olan bu akım, roman ve şiir alanlarında kendi adıyla anılan özellikler bütünü ortaya çıkarmıştır. Geleneksel anlatım teknikleri yadsınmış, deneysel kurgular değer kazanmıştır. Postmodern romanlarda üslup ve biçimsel özellikler ön plana çıkmıştır. Anlamın ikinci planda görüldüğü bu tarzda ironi yaygın olarak kullanılır. “Metinler arasılık” kavramı bu akımın en bariz özellikleri arasında yerini alır. Farklı yazarlardan cümleler ya da paragraflar postmodern dönemin edebi ürünlerinde kendisine yer bulabilir. Buradaki temel nokta ise “yeniden yorumlama”dır. Postmodernizm sanatçıları farklı kaynakları çalışmalarına alabilir ve bunu kaynak göstermeden de yapabilir. Ancak bunu yaparken ortaya özgün bir görüş ya da yeni bir yapı koyması gerekir.

Postmodernizmin Temsilcileri

Postmodernizmin Temsilcileri

Postmodern edebiyatın başlangıcı konusunda kesin bir netlik yoktur. Kimi edebiyat tarihçileri bu edebi türün ilk örneğinin İspanyol yazar Miguel de Cervantes olduğu ve onun klasik eseri Don Kişot'un bu alandaki ilk metin olduğu görüşünü savunur. (3) Buna karşılık edebiyat camiasında Postmodern edebiyatın başlangıcını Franz Kafka ve onun klasik eserleri Dava ve Şato olarak görenler de mevcuttur. Bu alanda dünya çapında kabul görmüş yazarların başında Jack Kerouac gelmektedir. Onun, Yol Devam Ediyor, Zen Kaçıkları, Yeraltı Sakinleri ve Yolda kitapları Postmodern edebiyatın klasikleri arasında görülür. Ayrıca Williams S. Burroughs tarafından kaleme alınan Şans Hayaleti, Patlamış Bilet ve Hipopotamlar Tanklarında Haşlandılar, Benim Eğitimim: Bir Rüyalar Kitabı ve Nova Ekspresi kitapları da bu akım içerisinde değerlendirilir. Yine Wolf Wondratschek'in Mozart'ın Berberi başlıklı romanı da bu türün başarılı örneklerinden biri olarak görülür. Roland Gerard Borthes ve James Joyce da postmodern edebiyat başlığı altında değerlendirilen yazarlar arasındadır.

 

Postmodernizm yazarları Türk edebiyatını da etkilemiştir. (4) Türk edebiyatında postmodernizm akımın filizlenmesi geleneksel roman anlayışına karşı bir tepki olarak ortaya çıkmıştır. Adalet Ağaoğlu, Bilge Karasu, Oğuz Atay, Yusuf Atılgan, Latife Tekin, Orhan Pamuk, Pınar Kür ve İhsan Oktay Anar postmodernizm anlayışı çerçevesinde eserler vermişlerdir. Türk edebiyatında postmodernist anlayışın temsilcileri bireysel özgürlükleri ön plana çıkarmalarıyla tanınır. Bu yazarlar romanlarında okura özgürlük tanıyan, belirsiz sonlara yer verirler. Görece eklektik ve birden çok konunun işlendiği metinler ortaya çıkarırlar. Temel olarak tarihi yeniden üretilebilir olarak gören postmodern romancılar, çalışmalarında klasik tarih anlatılarının dışına taşan örgülere alan açarlar. Alaycılık ve muziplik bu edebi türün belli başlı özellikleri arasındadır. Gerçek dünya ile hayal dünyası iç içe geçer. Bu durum roman kahramanlarında da kendisini gösterir. Günlük yaşamdan karakterler ile masallardan çıkmış gibi duran kişilikler aynı hikâyede buluşabilir. Roman kalıplarını aşan, farklı edebi türlere yer veren bir anlayış hâkimdir. Genel olarak zaman ve mekânda, Modern edebiyattaki kadar belirgin bir şekilde verilmez. Tarih gibi dil de yeniden üretilebilir bir olgu olarak ele alınır ve edebi anlatı ile sokak ağzı bir arada sunulabilir.

Kaynakça

www.britannica.com 

 

Benzer İçerikler