Deprem ve Afet Sonrası Travma - Stres Nedir? Nasıl Başa Çıkılır?

Deprem ve Afet Sonrası Travma - Stres Nedir? Nasıl Başa Çıkılır?

  • 27.02.2023

Deprem, ani gelişen ve travmatik olaylara neden olabilen doğal afetlerden biridir. Bu tarz doğal afetlerin sonucunda ruhsal travmalar görülebilir. Öncelikle depreme doğrudan maruz kalan kişilerde görülen travma ve stres bozukluklarını gidermek amacıyla psikolojik ilk yardım ve iyileştirme çalışmalarının yapılması etkilerin kalıcı olmaması açısından son derece önemlidir. Bunun yanı sıra depreme direkt olarak maruz kalmasa da yaşanan olayların etkisiyle toplumda dolaylı yoldan da travmatize olan kişiler de olabilir. 

Bu nedenle, deprem sonrası gelişen travma ve stres bozukluklarına karşı toplumsal bir farkındalık oluşturmak ve nasıl bir tutum sergilenmesi gerektiği hakkında bilgi sahibi olmakta fayda vardır. Deprem sonrası travmalar depremin hemen ardından oluşabileceği gibi belli bir süre geçtikten sonra da ortaya çıkabilir. Bu bağlamda travmadan kaynaklanan davranış bozukluklarını tanıyıp, bu belirtilere karşı doğru bir yaklaşımla önlem almak gerekir. Peki deprem sonrası yaşanılan stresle nasıl başa çıkılır? Gelin detaylara göz atalım.

Deprem Sonrası Gelişen Travma ve Stres Nedir?

Deprem sonrası ruh sağlığı bozuklukları toplumun her kesiminde ortaya çıkabilir. Çocuklardan yetişkinlere, eğitimcilerden yardım ekiplerine varan geniş kitlelerde depremin psikososyal etkilerini görmek mümkündür. Oluşan travma ve stres bozukluğu farklı yaş gruplarında farklı belirtilerle görülebilir. Bu nedenle her bireyi psikolojik açıdan kendi bulunduğu şartlar altında ele alarak değerlendirmek gerekir. Özellikle toplumun ruh ve beden sağlığı üzerinde önemli etkiye sahip olan eğitimci, sağlık çalışanı gibi meslek gruplarının depremin psikolojik etkileriyle ilgili farkındalığa sahip olmaları; önce kendi iyilik hallerini sağlayarak daha sonra toplumun iyileştirilmesine yönelik çalışmaları yürütmeleri açısından kritik öneme sahiptir. Bu süreçte bireylerde görülen deprem sonrası travmatik semptomların analizi doğru bir şekilde yapılmalı, kişilerde görülen belirtilerin yoğunluğu ve süresi gözlemlenerek gereken destek sağlanmalıdır.

Çocuklarda ve Ergenlerde Deprem Sonrası Travma ve Stres

Çocuklarda ve Ergenlerde Deprem Sonrası Travma ve Stres

Doğal afetler, çocukluk dönemi için büyük bir travma sebebidir. Bu travmadan sonra en sık görülen psikolojik problemlerden biri Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) olarak bilinir. Travma sonrası stres bozukluğu, çocuklar ve gençler arasında farklı belirtiler gösterebilir. TSSB’yi takiben akut stres bozuklukları, genelleşen kaygı, fobilerin artması ve uyku bozuklukları ortaya çıkabilir. Bazı çocuklar yoğun bir stres bozukluğu yaşarken bazılarında bu sürecin daha az etkiyle atlatıldığı görülür. Bu dönemde doğal afet sonrası travma bozukluğu etkisiyle ergenlerde görülen bir takım davranış bozuklukları şunlardır:

  • Okul isteksizliği
  • Öfke nöbetleri
  • Saldırgan tutumlar
  • Asosyal davranışlar
  • İçe kapanma

 

Ergenlik öncesi dönemdeki çocuklarda da görülebilen TSSB bazı belirtilerle varlığını gösterir. Bu belirtiler genellikle yoğun çaresizlik, güvensizlik, kaygı ve korkularla ortaya çıkar. Sosyal ve fiziki olarak kendini güvende hissetmek isteyen çocuklarda şu durumlar gözlemlenebilir:

  • Uyku bozuklukları ve ebeveynlerle birlikte uyuma isteği
  • Yalnızlık ve karanlık fobisi
  • Huysuzluk, öfke ve ağlama nöbetleri
  • Sevdikleriyle yakın fiziksel temas kurma isteği
  • Küçük uyaranlara karşı aşırı uyarılıp saklanma

Bu belirtilerin hiçbiri görülmese bile çocukların afet sonrası ruhsal durumunu anlayıp, doğru bir şekilde hareket edebilmek için çocukları iyi gözlemlemek ve onlarla vakit geçirmek gerekir.

Yetişkinlerde Deprem Sonrası Travma ve Stres

Yetişkinlerde deprem sonrası travma, söz konusu yetişkinin karakter özellikleri ve geçmiş yaşam tecrübelerine bağlı olarak farklı şekillerde ortaya çıkar. İlk etapta afetin hemen ardından yetişkinlerde görülen bazı semptomlar şunlardır:

  • Aniden oluşan fizyolojik tepkiler
  • Sıkışmışlık hissi ve yüksek hassasiyet
  • Unutkanlık
  • Dikkat ve odaklanma problemleri
  • Mantıklı düşünememe
  • Halüsinasyon görme
  • Donuklaşma

İlk etapta görülen belirtilerden bir süre sonra depremin yetişkin psikolojisindeki farklı etkileri ortaya çıkmaya başlar. Bu etkiler üç başlıkta gruplandırılabilir. Bu başlıklar; yeniden yaşama, kaçınma ve aşırı uyarılmışlık olarak ele alınır. 

Yeniden yaşama etkisindeki bireylerde:

  • Yaşanan olaya ilişkin görüntüleri ve düşünceleri hatırlamak
  • Rüyada yaşanan olayı tekrar tekrar görmek
  • Olayı yeniden yaşıyormuş gibi hissetmek
  • Travmayı hatırlatan durumlarda fizyolojik açıdan zorlanmak
  • Olay anını çağrıştıran yer, koku, kişi gibi faktörlerin etkisiyle üzülmek gibi durumlar ortaya çıkabilir.

Kaçınma psikolojisindeki bireylerde:

  • Deprem anını tam olarak hatırlayamamak
  • Depremi hatırlatan yerden uzaklaşmak
  • Yalnız kalma isteği
  • Duygularda donukluk
  • Depreme ilişkin konularda duygu aktarımının yapılmaması
  • Etkinlik ve normal hayat aktivitelerine karşı ilgi kaybının azalması
  • Geleceğe dair plan yapmaktan kaçınmak gibi durumlar görülebilir.

Aşırı uyarılmışlık hissine kapılan depremzedelerde ise:

  • Huzursuzluk
  • Öfke kontrolünü sağlayamamak
  • Dikkat dağınıklığı ve odaklanamama
  • Uyku problemleri
  • Uyaranlar karşısında ani ve aşırı tepki verme problemleri görülebilir.

Deprem Sonrası Stres ve Travma ile Başa Çıkma Yolları

Deprem Sonrası Stres ve Travma ile Başa Çıkma Yolları

Doğal afet sonrası travma bozukluğu durumunda söz konusu bireylerin yaşı, cinsiyeti ve sosyal alışkanlıkları göz önünde bulundurularak bir yol haritası çıkarılmalı ve tedavi kişiye özel planlanmalıdır. Çocukluk döneminde görülen TSSB’ye ilişkin çözüm önerileri arasında kültürel ve sanatsal etkinliklere yer verilirken, çocuklar için en önemli dışavurum aracı olan oyunların gücünden de faydalanılır. Ergenlerde ise duygularını ifade edebilecekleri çeşitli atölyeler yapılabilir. Yetişkinleri kapsayan bazı kaygı ve kriz yönetme taktikleri ergenler ve çocuklarda da işe yarayabilir. 

Yetişkinlerin deprem sonrasında normal hayata adaptasyonunu kolaylaştırmak için yapılabilecekler ise şu şekilde sıralanabilir:

 

  • Güvenli bir sosyal ve fiziki ortamın sağlanması
  • Sosyal destekle travmaya ilişkin tecrübelerin farklı kişilerle paylaşılması
  • Deprem nedeniyle hissedilen duyguların bir şekilde dışa vurularak ifade edilmesinin sağlanması
  • Afet sonrası travma bozukluğu yaşayan kişilere günlük hayat rutinlerine yeniden dönebilmeleri için destek olunması
  • Fiziksel aktivite ve egzersizlerin ihmal edilmemesi
  • Travmanın etkileri bir ayı aşkın bir süredir azalmıyorsa mutlaka psikolojik destek alınması 

 

Deprem anını yaşayan, enkazdan kurtarılan, sevdiklerini enkazda kaybeden kişiler deprem sonrası stres bozukluklarının görüldüğü öncelikli gruptur. Bu nedenle deprem sonrası stres bozukluklarının depreme doğrudan maruz kalan bireyler üzerindeki etkilerini azaltma konusunda toplumun geri kalan bölümüne önemli bir rol düşer. 

Bunun haricinde yoğun bir şekilde deprem görüntülerine maruz kalan ve deprem psikolojisine kapılan bireylerde de ikincil travma oluşabilir. Bu kişilerde de deprem travması belirtileri görülebilir. Bu gibi durumlarda depreme ilişkin haber ve görüntülerden bir süre uzak kalmaya çalışmakta, bir yandan yardım çalışmalarına elinden geldiğince destek olurken öte yandan günlük hayat rutinlerini yeniden oluşturmaya çalışmakta fayda vardır.

Toplumun büyük bir bölümünü etkileyen doğal afetler sonrasında hem bireysel hem de toplumsal olarak afetin kısa ve uzun vadeli etkileri hakkında farkındalık ve bilinç oluşturulması önem taşır. Başta depremzedeler olmak üzere doğal afet travması yaşayan kişilere destek olabilmek, depremin yaralarını toplumsal dayanışmayla silebilmek ve olası doğal afetlere karşı önlem alabilmek için deprem farkındalığı ve bilinci yaygınlaştırılmalıdır. 

Benzer İçerikler