Tatil günlerini değerlendirmek için sokağa çıkıp bir gezgin gibi şehri tekrar keşfetmekten daha eğlenceli ne olabilir? Boş vakitlerinizde çocuğunuzla birlikte, sırt çantanıza suyunuzu, yiyeceğinizi ve havanın durumuna göre yedek mont ya da kıyafetinizi koyarak şehirde turlamaya başlayabilirsiniz. Ankara müzelerini gezmek, parklarında dinlenmek ve yeni yerler görmek isteyenler için gizli hazinelerle dolu. Çocuklarla birlikte geçirilecek her vakit, bu hazinelerin başka bakış açılarıyla ortaya çıkması demek. O zaman ne duruyorsunuz? Haydi keşfe!
Ankara'da çocuğumla ne yapabilirim diye düşünüyorsanız, şimdi bu satırları okumanın tam zamanı. İşte Ankara'da çocukla gidilecek yerler listesi:
İçindekiler
Anıtkabir
Ankara'da yaşayan ve “Oraya gitmedim” diyenler var mıdır? Sanmıyoruz. Ancak, sadece bir kez gitmekle olmaz. Anıtkabir, Atatürk'ün özel eşyalarının bulunduğu galeri, tarihi müzeler, tonozlu galeriler, Atatürk'ün çalışma odası ve özel kitaplığı gibi çeşitli bölümlerden oluşan bir Atatürk ve Türkiye tarihi özetidir. Öğrenciler, özellikle Atatürk'ün çalışma odasını, not aldığı kitapları, okuduğu ve yazdığı eserlerin tamamını görünce çok daha fazla motive olurlar. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusunun yönettiği savaşlara, ülkenin ne gibi zorluklarla baş ederek bugünlere geldiğine bir kez daha tanık oldukları anda kendi sorumluluklarına daha sıkı sarılırlar. Özellikle milli bayramlarda Anıtkabir'e gitmek hem çok keyifli olacak hem de oldukça duygusal zamanlar geçirmenizi sağlayacaktır.
Kurtuluş Savaşı Müzesi - I. TBMM
İçeri girdiğinizde Mustafa Kemal Atatürk'ün, açılışta yaptığı ilk konuşmasında yer alan şu cümlenin duvarda yankılandığını duyabilirsiniz: "Artık yüce meclisin üzerinde bir güç yoktur". Çünkü Kurtuluş Savaşı'ndan yaralı ama zaferle çıkmış yeni Türkiye'nin yöneticilerinin 23 Nisan 1920'de ilk toplandığı meclis binasındasınız. Burada yakın tarihimizden izler bulunur. Çocuklarla birlikte bu izleri takip ederek, aynı umut ve mutluluğu yaşamak mümkün olur. Ulus'ta bulunan müzeyi hafta içi 09:00 - 17:30 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.
Ankara Kalesi
Çok eski dönemlerden günümüze kadar gelebilmiş önemli miraslar arasında bulunan Ankara Kalesi'nin duvarlarında mermer bloklar, heykel, lahit, sütun başlıklarına rastlarsanız şaşırmayın. Kale temelde Ankara taşından yapılmış olsa da zamanla yıkılan bölümler için toplama kayalar ve çevredeki yıkıntı halindeki anıtlar kullanılmıştır. Kale, dışarıdan küçük görünse de içeriye girildiğinde büyük bir yapıyla karşılaşırsınız. Dış kale eski Ankara'yı çevrelerken iç kale 43 bin metrekarelik bir alanın çevresini kuşatır. Kalenin inşa edildiği tarihe dair kesin bir bilgi yoktur ancak, M.Ö. 2. yüzyıl başından itibaren tarihlenen bir takım olaylara tanıklık ettiğine dair belgeler olduğu ifade edilir. Kalede, her yıl çeşitli festivaller ve etkinlikler düzenlenir.
Hamamönü
Kale'ye gidip Hamamönü'ne uğramadan geçmek olmaz. Burası Altındağ semtine bağlı bir mahalle, aslında Ankara'nın en eski mahallelerinden birisidir. Tarihî yapısı ile Osmanlı zamanlarını ve Cumhuriyet'in ilk yıllarını yansıtır. Osmanlı döneminde Hamamönü, farklı şehirlerden gelen hasta ve ihtiyaç sahibi kişilere yardım amacıyla yapılan Karacabey imareti ile bilinirdi. Bu mahallede hem Osmanlı hem genç Türkiye mimari yapılarına rastlamak mümkün. İmkânınız varsa hâlâ hizmet vermekte olan Karacabey Hamamı'na da gidip eski zamanların ruhunu hissedebilirsiniz.
Anadolu Medeniyetleri Müzesi
Anadolu Medeniyetleri Müzesi Ankara'da Ulus, Atpazarı olarak adlandırılan bölgede yer alır. Ankara Kalesi'nin güney bölümünde bulunan iki Osmanlı yapısı içindedir. İçinde Anadolu'da bir milyon yıl önceden günümüze miras kalan birçok eseri görmeniz mümkündür. Kuvars, çakmak taşından yapılmış yontma taş aletleri bulunan ilk dönem bölümü ve milattan önce 10 bin ve 5 bin 500 tarihleri arasında süren neolitik döneme dair eserler ile bir kültürel yolculuk başlatabilirsiniz. Bu yolculuğu, ara dönemlerden miras kalan eserleri de görerek, Asur ticaret kolonilerine ve Hitit, Frig, Urartu medeniyetine kadar sürdürebilirsiniz. Müze, 1997 yılında İsviçre'nin Lozan kentinde yapılan bir incelemede 68 müze arasından, “Avrupa'da yılın müzesi” unvanına layık görülmüştür.
Ankara Üniversitesi Oyuncak Müzesi
Ankara Üniversitesi Oyuncak Müzesi kapılarını 1990 yılında açmıştır. Müzede sergilenen oyuncaklar, yakın geçmişimizden daha eski zamanlara kadar birçok çeşitten oluşur. Çocukların oyuncaklar aracılığıyla sanayi, kültür, eğitim tarihleri ile ilgili bilgilenmeleri mümkün. Çocukluğun bir tarihi varsa bu müzedeki oyuncakların tanıklığını görecek, eski zamanlara döneceksiniz. Geleneksel oyuncakların yanı sıra oyunlar hakkında da bilgilerin yer aldığı müzeyi, Salı gününden Cuma gününe kadar ziyaret etmeniz mümkündür. Ziyaret etmeden önce randevu ve detaylı bilgi alarak, etkinliklere katılma olanağı da sağlamış olursunuz.
MTA Müzesi
Maden Tetkik Arama Enstitüsünün bünyesinde kurulan MTA Tabiat Tarihi Müzesi, daha sonradan eklenen ismiyle “Şehit Cuma Dağ Tabiat Tarihi Müzesi” olmuştur. Pazartesi günleri hariç her gün mesai saatlerinde açık olan müzeye girişler ücretsizdir. Ancak gitmeden önce randevu almanız önemlidir. Kömür madeni ve gezegenlerin oluşumunun anlatıldığı bölümleri mutlaka gezmenizi öneririz. Geniş bir otoparkı vardır. MTA Genel Müdürlüğünün Yüzüncü Yıl Kapısı'nı kullanarak müzeye girebilirsiniz.
Gökyay Vakfı Satranç Müzesi
Bir satranç tutkunu olan Akın Gökyay'ın, Guiness Rekorlar Kitabı'na giren satranç takımı sayısı, o zamanlar 412 taneyken günümüze kadar epey artmış ve 700'ü geçmiştir. Müzede tüm satranç takımları sergilenir. Eski bir Ankara evi müze haline getirildiği için müzeyi gezerken Ankara ve İç Anadolu kültürünün dokusal örneklerini de görebilirsiniz. Satranç seviyorsanız, hediyelik eşya bölümünden Ankara temalı satranç takımları ya da müzedeki takımların replikalarına da ulaşmanız mümkün. Müze Altındağ, Ulucanlar Caddesi üzerinde. Ayrıca müzede sürdürülen etkinlikleri de izleyebilirsiniz.
Rahmi M. Koç Müzesi
Rahmi M. Koç müzesi, Ankara Kalesi'nin ana giriş kapısının hemen karşısında bulunan Çengelhan ve Safranhan isimli iki yapı içinde yer almaktadır. Çengelhan, Kanunî Sultan Süleyman döneminde, 5 yüzyıl önce yaptırılmış ve hala ayaktadır. Özgün görünümüyle Ankara'nın hanları hakkında da detaylı bilgi vermekte olan Çengelhan, 2005 yılında müze haline dönüştürülmüştür. Safranhan ise tipik bir Anadolu kervansarayı yapısındadır. 2012 yılında Rahmi M. Koç müzesine katılan yapı, aslına sadık kalınarak restore edilmiş ve ziyarete açılmıştır. Müze içinde birçok farklı meslekten farklı kişiye ait tarihi eserleri görebilirsiniz. Çocuklarla gitmenin en güzel yanı ise içeride eski zamanlara ait oyuncakların ve gemilerin de olması.
Harikalar Diyarı
Ankara - Sincan'da, özellikle güneşli günlerin tadını çıkarabileceğiniz bir park var. Bu parkta, masal kahramanları, piknik alanı, Nejat Uygur amfi tiyatrosu, suni göletler ve yürüyüş alanları bulunur. Bir milyon 320 bin metrekare kullanım alanının 92 bin metrekarelik bölümünde suni göletler vardır. Su bisikletleriyle gezebilirsiniz. Ayrıca, 650 bin metrekarelik yeşil alan üzerindeki yürüyüş yolları, go-kart, kaykay alanı, model gemi ve arabalar için özel bölgeler, spor alanları bulunur. Dilerseniz piknik yapabilir, dilerseniz sporla dolu harika bir gün geçirebilirsiniz. Harikalar Diyarı'nda planınız ne olursa olsun, çocuğunuzla kaliteli zamanın keyfini çıkarabilirsiniz. Açık ve geniş bir otoparkı olan Harikalar Diyarı'na, toplu taşıma ile de rahatlıkla ulaşabilirsiniz.
Ankara'nın daha gidecek çok yeri var. İşte kentin içinde ve dışında gezebileceğiniz diğer yerlerden bazıları daha:
• Etnoğrafya Müzesi
• Cumhuriyet Müzesi (II. TBMM)
• Devlet Resim ve Heykel Müzesi
• Türk Hava Kurumu Müzesi
• Kuğulu Park
• Gençlik Parkı
• Pirinç Han (Beypazarı)
• Elmadağ Kayak Merkezi
• Tabiat Tarihi Müzesi
• Nallıhan Kuş Cenneti
Siz de Ankara'yı çocuklarınızla birlikte keşfetmek ve keyifli vakitler geçirmek istiyorsanız, önerilerimizi değerlendirebilirsiniz.