Nasreddin Hoca Kimdir? En İyi Nasreddin Hoca Fıkraları

Nasreddin Hoca Kimdir? En İyi Nasreddin Hoca Fıkraları

  • 11.09.2023

Türkiye’de hiciv sanatının üstadı olarak bilinen Nasreddin Hoca, Türk halk hikayeleri ve fıkralarının en ünlü karakterlerinden biridir. Onun bir halk kahramanı gibi sevilmesinin en büyük nedeni hikâye ve fıkralarında barındırdığı duygu ve inceliktir. Nasreddin Hoca fıkraları nükteli sözleriyle bir yandan güldürürken diğer yandan da düşündüren niteliktedir. Ünü dünyaya yayılan, bugün bile dilden dile aktarılan Nasreddin Hoca hikayeleri; öğüt veren, iyiye yönlendiren ve bunları yaparken lafını asla esirgemeyen hikayeler olması sebebiyle pek çok kişiye hitap eder. Özellikle çocuklar tarafından çok sevilen bu hikâye ve fıkralardaki sözler zaman içinde atasözü ve deyim niteliği kazanarak dilimize yer etmiştir.

Peki Türk kültüründe bu kadar önemli olan, ünü dünyaya yayılan Nasreddin Hoca kimdir? Nasreddin Hoca fıkralarındaki mesajlar nelerdir? Gelin, ünlü hiciv üstadı ile ilgili merak ettiğiniz tüm soruların cevabına yakından değinelim.

Nasreddin Hoca Kimdir?

Nasreddin Hoca Kimdir?

Nasreddin Hoca, 605 (1208) yılında Eskişehir’in Sivrihisar ilçesi Hortu köyünde doğdu. Sivrihisar’da medrese eğitimi gördükten sonra Hortum köyü imamı olan babasının ölümü üzerine köye dönerek onun yerine kendisi bu görevi üstlendi. 1237 yılında Akşehir’e yerleşip medresede dersler okuttu. İslam diniyle ilgili çalışmalarını sürdürerek önemli sufiler Seyyid Hacı İbrahim ve Seyyid Mahmut Hayrani’nin derslerine katıldı. Bu çalışmalar sonrasında Nasuriddin Hace adını aldı ve zamanla bu isim Nasreddin Hoca ismine dönüştü. 683 (1284) yılında Akşehir’de vefat eden Nasrettin Hoca’nın hayatı hakkında ne yazık ki çok fazla bilgi yoktur. Geleneksel fıkralarıyla sevilen bir figür olan Nasreddin Hoca’nın ölüm nedeni de bilinmemektedir. Yaşamıyla ilgili çok fazla detay bilinmese de onu dilden dile dolaşan ve şöhreti ülke sınırlarının ötesine geçen sayısız fıkra ve hikayeleriyle tanırız. Özellikle çocuklar tarafından çok sevilen ve okunan Nasreddin Hoca kitapları en iyi çocuk kitapları listesinde yer alan eğitici, düşündürücü ve öğretici kitaplardır. Hikayelerinde tanık olduğu olaylar genelde halk arasında geçen yaşanmış bir olayla bağlantılıdır. Hocanın hikayelerini oluşturan unsurların odağında övgü, sevgi, yergi ve alaya alma yer alır.

Nasreddin Hoca Kişiliği

Nasreddin Hoca Kişiliği

Eserlerinde yer alan Türk kültür ve geleneğinin izleri, sosyal eleştiri ve pratik zekâ Nasreddin Hoca kişilik özellikleri hakkında birtakım ipuçları verir. Fıkra ve hikayelerindeki üslup çok yönlü mizah yeteneğini ve hazırcevap kişiliğini ortaya koyar. İnsanları iyiliğe ve doğruluğa sevk eden, doğru bildiğinden şaşmayan, insanları kırmaktan uzak duran ve yeri geldiğinde kendisiyle de alay eden bir kişiliğe sahiptir. Bunu yaparken de kendine özgü bir yöntem yaratır. Eserlerinin çoğunda odun kesmeye giden, tarlasında çalışan sıradan bir köylü olarak karşımıza çıkar. Bazen de hoca, bilge kişi ve elçi gibi karakterlere büründüğü olur. Böylece hikâye ve fıkralarında değindiği meseleleri halkın anlayabileceği sade bir üslupla dile getirir. Toplumu ve aile yapısını çok iyi tanıyan Nasreddin Hoca aile, dostluk, komşuluk ilişkileri ve idari işleyişte gördüğü aksaklıkları çok iyi gözlemlemiştir. Eserlerinde genellikle manidar latifeler ve nükteli sözlerle bu konulara değinerek düzeltilmesi konusunda çeşitli nasihatlerde bulunmuş ve insanları düşünmeye sevk etmiştir. 

Nasreddin Hoca Fıkralarının Genel Özelliği

Nasreddin Hoca Fıkralarının Genel Özelliği

Nasreddin Hoca fıkralarında yer alan konular doğudan batıya çok geniş coğrafyayı kapsar. Bu fıkraların genel nitelikleri güldürücü, şaşırtıcı, eğitici ve öğretici olmasıdır. Onun mizah anlayışı eserlerinde kelime oyunları, ölümle alay, güldürücü durum, abartma, şaşırtıcı davranış, ima ve taşlama şeklinde kendine yer bulur. Nasreddin Hoca fıkraları konusunu hem dini hayattan hem de toplumsal hayattan alır. Konusu dini hayata dayanan fıkralar genelde inançlar, tutum ve davranışlarla ilgilidir. Konusunu toplumsal hayattan alan fıkralar ise idari işleyiş, gündelik olaylar, ahlak ve terbiyeyle ilgilidir. Fıkra karakteri olarak Hoca; babacan, aklı selim, neşeli ve aykırı konuşmayı seven biridir. Karakterlerinin göstermiş olduğu aşırı davranışa karşı onun tam tezatıyla cevap verir. Hocanın bu cevabıyla insan çelişkili bir durumla karşı karşıya kaldığını anlar. Nasreddin Hoca fıkralarındaki karakterler genelde halk tabakasından, dini yönü olan, idareci kimliği olan ve karısı, eşeği gibi Hoca ile doğrudan ilişkili olan kişilerdir. Nasreddin Hoca fıkralarında en çok rastladığımız karakterler; karısı, komşusu, eşeği ve kadıdır. 

En Bilinen Nasreddin Hoca Fıkraları

En Bilinen Nasreddin Hoca Fıkraları

“Nasreddin Hoca denince akla gelenler nelerdir?” sorusunun cevabı yaygın anlatım sonucu dilden dile dolaşarak halk arasında yayılan fıkralarıdır. Nasreddin Hoca’nın yaklaşık 300 civarı fıkrası olmasına rağmen bazı Nasreddin Hoca kitapları 500’ün üzerinde fıkra derlemelerinden oluşur. Onun bu kadar sevilip bir halk kahramanı olarak kabul görmesi kendisine ait olmayan eserlerin de ona mal edilmesine neden olmuştur. En bilinen Nasreddin Hoca fıkraları arasında; Göle Maya Çalmak, Kazan Doğurdu, Parayı Veren Düdüğü Çalar, Acemi Bülbül, Bindiği Dalı Kesmek, İpe Un Sermek, İnanmazsan Say, Elin Ağzı Torba Değil ki Büzesin gibi herkesin aklına gelen fıkralar yer alır. Bu fıkralarda geçen pek çok söz zaman içinde atasözü ve deyim niteliği kazanarak dilimize yerleşmiştir. Bunlar arasında en bilinenleri; ‘el elin eşeğini türkü söyleyerek arar’, ‘bindiği dalı kesmek’, ‘yorgan gitti kavga bitti’, ‘ye kürküm ye’, ‘tavşanın suyunun suyu’, ‘dostlar alışverişte görsün’, ‘elin ağzı torba değil ki büzesin’ gibi halk arasında yaygın olarak kullanılan sözlerdir. Gelin en bilinen Nasreddin Hoca fıkraları neler, birlikte göz atalım. 

Parayı Veren Düdüğü Çalar

Nasreddin Hoca pazara giderken çocuklar etrafını sarar. Hepsi Hocadan birer düdük almasını ister ancak hiçbiri para vermez. Hoca hepsini olur diyerek geçiştirir. İçlerinden yalnızca biri elindeki parayı uzatıp Hocadan kendisine düdük almasını ister. Akşama doğru pazardan dönen Hocanın etrafını saran çocuklar Hocaya düdüklerini sorar. Hoca cebinden tek bir düdük çıkarıp para veren çocuğa uzatır. Diğer çocuklar “Bizim düdükler nerede?” diye bağırmaya başlayınca Nasreddin Hoca gülerek, “Parayı veren düdüğü çalar.” der.

İpe Un Sermek

 

Nasreddin Hocanın komşusu Hocanın kapısını çalıp ip ister. Hoca, “Kusura bakma komşu, bizim hanım ipe un sermiş, onun için veremeyeceğim.” diye cevap verir. Komşusu şaşkın bir şekilde “Aman Hocam, ipe un serildiğini yeni duydum, hiç öyle şey olur mu?” deyince Nasreddin Hoca; “Ne var bunda canım, vermeye gönlüm olmayınca bal gibi de serilir.” diye cevap verir. 

El Elin Eşeğini Türkü Söyleyerek Arar

Bir gün Hocanın komşusunun eşeği kaybolur. Bulmak için herkes dört bir yana dağılır. Aramaya katılan Hoca da eşeği dağ tepe türkü söyleyerek arar. Bunu gören köylüler “Hocam ne yapıyorsun böyle?” diye şaşırırlar. Nasreddin Hocanın cevabı gecikmez: “El elin eşeğini türkü çağırarak arar.” 

Kazan Doğurdu

Hoca bir gün komşusundan kazan ödünç alır. Geri verirken de içine küçük bir kazan koyar. Komşusu merakla bunun ne olduğunu sorunca Hoca, “Bizdeyken kazanın doğurdu.” der. Komşusu buna çok sevinir. Aradan zaman geçince Hoca tekrar komşusundan kazanını ister. Haftalar, aylar geçse de Hocadan ses çıkmaz. Bunun üzerine komşu Hocanın evine giderek; “Hocam bizim kazan ne oldu?” diye sorar. Hoca, “Nasıl söyleyeceğimi bilemedim ama kazan sizlere ömür.” diye cevap verir. Komşusu sinirlenerek; “Hocam ne diyorsunuz kazan canlı mı ki ölsün?” der. Hoca; “Doğurduğuna inanıyorsun da ölünce niye inanmıyorsun?” diye cevap verir. 

Siz de çocuklarınız için eğitici ve düşündürücü kitaplar edinmek, onlara güzel hikayeler okumak isterseniz Nasreddin Hoca hikâye ve fıkralarını tercih edebilirsiniz. 

 

Kaynaklar: 

https://islamansiklopedisi.org  (1)

https://bilig.yesevi.edu.tr  (2)

Benzer İçerikler