İnsanın varoluşundan bu yana çeşitliliğini sürdüren müzik, duyguların dışa vurulmasını sağlayan sanat dallarından biridir. Tarih boyunca çeşitli dallara ayrılan müzik, sanat akımlarının etkisiyle birlikte insan hayatında kök salmıştır. Müziğin kısa tarihine bakıldığında Antik Yunan, rönesans, barok gibi dönemlerden sonra insan hayatında yerini aldığı görülür. 17.yy’dan itibaren etkisini sürdüren bugün hâlâ dinlenen özel müzik türlerindendir.
Peki, klasik müzik nedir? Bu alana damga vuran klasik müzik sanatçıları ve diğer detayları yazının devamında bulabilirsiniz.
İçindekiler
Klasik Müziğin Kökenleri ve Gelişimi
17.yy’dan itibaren varlığını sürdüren klasik müzik, 400 yıllık bir zaman dilimine sahiptir. Klasik müziğin ilk adımları, Barok akımının etkisiyle atılmıştır ve 20.yy’a dek sürmüştür. Barok akımının etkisine giren sanatçılar, 1580’li yıllardan itibaren 1750’li yıllara dek akımın etkisinde kalmıştır. Bu zaman diliminde çok özel eserler hayata geçirilmiştir. 18. yüzyılın parlayan isimlerinden biri ve en özeli ise günümüzde hâlâ eserleri sevilerek dinlenilen ve çalınan Sebastian Bach’tır. 1750 yılında hayatını kaybeden Bach, ölüm yılıyla bir devri sona erdirmiştir.
Müzik tarihi; genç, orta ve olgun barok dönemi olarak üç başlık altında incelenir. Klasik müziğin ortaya çıkışı barok dönemine denk gelir. Armoni tekniğinin rönesanstan itibaren başlaması, kantata ve opera sanatlarının ortaya çıkarak gelişmesine öncülük etmiştir. Bu olayların gerçekleştiği 150 yıllık süreçte ise Armoni tekniği klasik çağını yaşamıştır. Yine bu dönemde Vivaldi, Handel ve Bach gibi dev sanatçılar klasik müziğin öncüsü olmuş; eserleriyle sanat dünyasına katkıda bulunmuştur.
Avrupa’da ortaya çıkan barok müzik, başlangıçta İtalya merkezli olarak varlığını sürdürmüştür. İtalya bu dönemde müziğin âdeta başkenti olmuş, dünyada özellikle Avrupa ülkelerinden çok sayıda yeni sanatçı İtalya’ya giderek eğitim almıştır. Bu eğitimden sonra ülkelerine dönen sanatçılar, kendi ülkelerinde klasik müziği geliştirmeye ve yeni sanatçılar yetiştirmeye odaklanmıştır.
1860’lardan sonra ise birçok yeni isim müzik dünyasında iz bırakmaya başlamıştır. Ancak müzikteki İtalya etkisi hiçbir zaman silinmemiştir. Oluşan yeni dilde de İtalyan etkileri görülmüştür. Olgun barok döneminde ise çok sayıda sesli çalgının ana dili oluşmuştur ve senfoni orkestraları, konçertolar, koro çalgı gibi çeşitli ses unsurları ortaya çıkmıştır.
Klasik Müziğin Dönemleri ve Önemli Bestecileri
Klasik Çağ; 1750- 1827 tarihleri arasında geçen dönemdir ve müziğin altın çağı olarak tanımlanır. Altın Çağ, Bach’ın ölüm tarihiyle başlar; Ludwig ve Beethoven gibi önemli sanatçıların ölümüyle son bulur. Aynı dönemde operada; Gluck'un devrimi, Haydn, Mozart ve henüz genç yaşlarda olan Beethoven, yepyeni üsluplar geliştirmiştir. Bunun sonucunda klasik müzik, yeni bir stil oluşmuştur.
17.yy’dan itibaren şekillenmeye başlayan klasik müzik tarihi, bir bestenin duyurulması ve bestenin üzerinde gelişen müziğin aktarılmasıyla oluşmuştur. 17. yy’dan sonra temelde aynı beste içerisinde karşıtlıklar oluşturulmaya başlanmıştır. Müziğin ezgileriyle oluşturulan bu karşıtlıklar çeşitlilik oluşmasına rağmen sürmüştür. Bu dönemde en fazla gelişen tür ise sonat türü olmuştur. Sonatlar, müzik sanatında klasik dönemin ortaya çıkışında etkilidir. Klasik sonat 3-4 bölümden oluşur. Keman, piyano ve çello gibi özel çalgılar sonatlarda kullanılan çalgılardır.
1750’li yıllarda orkestralarda en fazla 25 müzisyen yer almıştır. 1780’li yıllarda ise bu sayı 35’e kadar çıkmıştır. Orkestra kavramının oluşmasında etkili olan isimlerden biri de Gluck’tur. Müzik tarihinde bir dönüm noktası oluşturan Gluck, senfoni ve yaylı çalgılar grubunda dörtlü gelenekleri adı verilen kuramları kuran kişidir. Klasik müzikte önemli bir yere sahip olan Haydn ise Koral yapıt türüyle müzik tarihine damga vuran sanatçılardan biridir. Haydn, yaklaşık 600 yapıta imza atan önemli bir müzisyendir.
Klasik müzik dönemleri arasında bulunan Romantik dönem ise Mozart’la birlikte başlamıştır. Mozart romantik klasik müzik dönemini açan sanatçıdır. 19.yy boyunca süren bu dönemde Schubert, Chopin, Schumann, Liszt, Berlioz, Verdi ve Wagner gibi ünlü isimler yer almıştır. Romantizm akımından sonra ise sanatçılarda gotik dönem esintileri görülmeye başlanmıştır. Bu esintilerde keskin çizgiler, inişli çıkışlı müzikler yer almıştır.
Ünlü Klasik Müzik Eserleri ve Analizleri
Aşağıdaki listede yer alan isimler ve besteler, Londra Filarmoni Orkestrası tarafından hazırlanmıştır. Hazırlanan 50 eserin ilk 10’u aşağıdaki gibidir ve klasik müzik bestecileri seçkisini oluşturur. İşte dünya çapında ünlü olan klasik müzik bestecileri ve eserleri:
- Ludwig van Beethoven-Do minör 5.Senfoni, Op, 67 ’Fate’ (Kader)
- Richard Wagner - Valkyrie: Ride of the Valkyries
- Edvard Grieg - Peer Gynt Suite : No. 1 Op. 46: Morning Mood
- Antonio Vivaldi: Dört Mevsim
- Samuel Barber- Yaylılar için Adagio
- Frederic Chopin: Mi-bemol Majör Nocturne Op.9 No. 2
- Johann Pachelbel - Re Majör Kanon
- Carl Orff- Carmina Burana: Orkestra Süiti No.3, Re Majör, BWV 1068: Air
- Gustav Hols - Gezegenler, Op. 32: Jollity Getiren Jupiter
Listedeki eserleri ele alacak olursak; sırasıyla Beethoven’ın Do minör 5.Senfonisi, en çok çalınan besteler arasında yer almıştır. 1804-1805 yılında bestelenen bu seçkin eserin dört bölümü bulunur. Wagner tarafından bestelenen Valkyrie eseri ise bir operadır. İlk gösterim yeri Münih olan eser, 1870 yılında hayata geçmiştir. Grieg tarafından bestelenen Peer Gynt Suite, 1867 yılında yazılan bir tiyatro oyununa aittir. Norveçli müzisyen ve besteci olan dünyaca ünlü sanatçı Greig, eseri 1876 yılında çalışmıştır.
19.yy’dan sonra ise bu sanatçılar yerini farklı sanatçılara bırakmıştır. 19. ve 20.yy sularında Debussy, Stravinsky, Shchönberg, Wagner, Ravel gibi sanatçılar ön plana çıkmış, modern müziğin temelleri de bu yüzyıllarda atılmıştır. Müzik bu yıllarda o kadar farklı biçimlerle ele alınmıştır ki, sanatçılar konu hakkında aşağıdaki fikirleri beyan etmiştir. Yeni bir kimlik kazanan müzik, Debussy, Stravinsky ve Shchönberg tarafından “Müzik bitti.” şeklinde tanımlanmıştır. Onlara göre yeni müzik eski müzikten tamamıyla farklıdır. Eski müziği dinleyenler, yeni müziğin eski müzikten ne kadar farklı olduğunu anlayabilecektir. 19.yy’da müzik eserlerinin ve klasik müziğin analizi bu şekildedir.
Klasik Müziğin Toplumsal ve Kültürel Etkileri
Klasik müzik, diğer müzik türlerinde olduğu gibi toplumda kitleleri etkileyen müzik türlerinden biridir. Toplumsal olaylar sanatta ‘’Toplum için sanat’’ aforizmasını doğurmuştur. Bu aforizma ile sanatın toplumsal olaylardan etkilendiği ifade edilmiştir. Bu tür olaylar, müzik türlerinin ortaya çıkışında, bestelerin yapılmasında ve şarkı sözlerinin yazılmasında büyük bir etkiye sahiptir.
Kültürlere ve toplumlara göre müzik anlayışı değişiklik gösterir. Savaşlar, göçler ve diğer çarpıcı tarihi olaylar müzik üzerinde izler bırakır. Müzik aletleri de yöresel ve geleneksel özelliklere göre değişebilir. Modern müzikte de görüldüğü gibi toplumsal yapı ve kültürel yapı müzik eserlerini önemli ölçüde etkiler.
Klasik Müziğin Türkiye’deki Yansımaları
Türk müziğinde güçlü bir yere sahip olan klasik müzikler, çok sayıda ünlü sanatçı tarafından bestelenmiş ve söylenmiştir. Ülkemizde de klasik müzikle öne çıkan pek çok sanatçı ve eser yer alır. Dünyaca ünlü Türk piyano sanatçıları arasında yer alan Fazıl Say da bunlardan biridir. Muhteşem eserleriyle Türk sanatında yeni bir çağ başlatan ve çok özel eserleri bulunan Say, ülkemizin yetiştirdiği önemli bir piyano sanatçısıdır. Türk klasik müzik sanatçıları arasında öne çıkan diğer isimler İdil Biret, Güher ve Süher Pekinel, Tuluyhan Uğurlu, Emre Yavuz şeklinde sıralanabilir.
Klasik Müzik Dinlemenin ve Anlamanın Yolları
Klasik müzik, kendi içerisinde özel bölümlerden oluşan estetik bir müzik türüdür. Bu sayede klasik müzik dinlerken okumalar yapabilir, olaylara daha iyi konsantre olabilirsiniz. Bu müzik türünü anlamak için öncelikle kullanılan enstrümanları tanımak gerekir. Telli çalgılar, üflemeli çalgılar, vurmalı çalgılar hakkında bilgi sahibi olmanız son derece önemlidir.
Klasik müzik dinlemek her şeyden önce kültürel yaşamı zenginleştirir ve zekâ gelişiminde katkıda bulunur. Günlük hayatta düzenli olarak klasik müzik dinleyerek klasik müziği daha kolay anlayabilirsiniz. Odaklanma, stres ve kaygı problemleri yaşıyorsanız klasik müziğe yönelebilirsiniz. Siz de klasik müziğin derinliklerine dalarak iyi bir dinleyici olabilir, dilerseniz bu alanda eğitim alabilirsiniz.