Doğal Afetler Nelerdir? Doğal Afetlerin Özellikleri ve Korunma Yolları

Doğal Afetler Nelerdir? Doğal Afetlerin Özellikleri ve Korunma Yolları

  • 09.03.2023

Doğada meydana gelen, öngörülemeyen, tüm canlılara zarar verebilen ve maddi-manevi kayıplara yol açan olaylara doğal afet denir. Doğal afetlerin birçok çeşidi vardır. Nedenleri ise jeolojik ve meteorolojik durumlarla ortaya çıkar. Doğal afet türüne göre çevrede ve canlılar üzerinde oluşan zarar da farklılık gösterir. Bu nedenle doğal afetlere karşı her zaman hazır olmak amacıyla önlemler alınması gereklidir. 

Doğal afet türleri, özellikleri ve önlemler gibi doğal afetlerle ilgili bilgiler için yazımızın devamını okuyabilirsiniz.

Doğal Afetler Nelerdir?

Doğal Afetler Nelerdir?

Doğal afetlerin bazıları iklim ve meteorolojiden, bazıları toprak ve yer yapısından kaynaklanır. Doğal afetler aniden ortaya çıkabilir. Bununla birlikte yavaş gelişen doğal afetler de vardır. Örneğin, erozyon yavaş gelişen bir doğal afettir. Deprem ve yangının ise ani gelişen doğal afetler olduğu söylenebilir. Doğal afetler şu şekilde sıralanabilir (1):

 

  • Sel
  • Heyelan
  • Erozyon
  • Deprem
  • Tsunami
  • Çığ
  • Orman Yangını
  • Kuraklık
  • Volkanlar
  • Hortum

Doğal Afetlerin Özellikleri ve Korunma Yolları

Doğal Afetlerin Özellikleri ve Korunma Yolları

Doğal afetlerin özellikleri ve korunma yolları türüne göre değişir. Her doğal afet için farklı tedbirler alınır. Doğal afetlerin isimleri ve açıklamaları için gelin detaylara göz atalım.

Sel 

Sel, bir bölgede toprağın tamamen veya kısmen su altında kalmasına neden olan büyük, ani su baskını olarak tanımlanabilir. Fazla yağışların meydana geldiği bölgelerde su birikmesi sonucunda ortaya çıkar. Deniz, göl, akarsu, dere çevrelerinde fazla yağışla birlikte ani taşmalar sonucunda çevreye büyük zarar verir. Selden korunmak için alınabilecek önlemler şu şekildedir (2): 

 

  • Dere yataklarına ev yapılmaması
  • Akarsuların dere yataklarının daraltılmaması
  • Islah edilmesi ve imara açılmaması
  • Çukur alanlarda binaların bodrum katındaki subasman seviyesinin yüksek yapılması
  • Meteoroloji uyarılarının dikkat alınması

Heyelan

Heyelan, yamaçlarda meydana gelen su, eğim ve yer çekimi etkisiyle toprak, kayadan oluşan büyük kütlelerin aşağı yönlü hareket ederek kopması, yer değiştirmesi olarak tanımlanabilir. Heyelan, diğer bir ifadeyle toprak kayması olarak tanımlanır. Özellikle Karadeniz gibi eğimli yamaçlar, bol yağışın olduğu yerlerde sık görülen bir doğal afettir. Heyelanın önlenmesinde alınacak temel tedbirler şu şekildedir (3):

 

  • Eğimli yamaçlarda yerleşim kurulmamalı, ev yapılmamalı
  • Eğimli yamaçlar ağaçlandırılmalı
  • Dik yamaçlarda teraslandırma yapılarak eğim azaltılmalı

Erozyon

Erozyon, yer kabuğu üzerindeki toprak tabakasının rüzgâr, akarsu gibi dış etkenlerle yerinden aşındırılması, süpürülerek taşınması, başka yere biriktirilmesi olarak tanımlanabilir. Heyelandan farklı olarak ani olarak meydana gelmez uzun yıllar sonucunda oluşur. Elverişli tarım arazilerinin çölleşmesine neden olur. Bunun temel nedeni, toprağın verimli olan üst kısmının süpürülerek taşınmasıdır. Erozyonu önlemek için alınabilecek tedbirler şu şekildedir (4):

 

  • Tarım arazilerinin eğime dik sürülmesi
  • Anız yakılmasının önlenmesi
  • Toprak yüzeyini nadasa bırakmak yerine nöbetleşe tarım yapılması

Deprem

Deprem, yer kabuğunun hareket etmesi, kırılarak yer değiştirmesi sonucunda meydana gelen sarsıntı olarak ifade edilir. Deprem jeolojik bir afettir. Bu nedenle çoğunlukla fay hatları üzerinde meydana gelir. Türkiye’de 3 ana fay kuşağı bulunur. Kuzey Anadolu fay hattı (KAF) Bingöl Karlıova’dan başlayarak Çanakkale Saros Körfezi’ne uzanır. Doğu Anadolu fay hattı (DAF) ise Bingöl Karlıova’dan başlayarak Hatay üzerinden güneye doğru ilerler. Batı Anadolu fay hattı (BAF) ise Ege bölgesinde yer alan küçük kırıklardır. KAF, BAF, DAF üzerinde birçok farklı şehir yer alır. Fay hatları üzerindeki şehirlerde deprem riski fazladır. Türkiye’de deprem riskinin az olduğu yerler Doğu Karadeniz çevresi, Mersin-Karaman arası, Yıldız Dağları çevresi, Sinop çevresi olarak sıralanabilir. Türkiye bir deprem ülkesi olduğu için tedbirlerde bu hususa dikkat edilerek alınmalıdır. Depremden korunma yolları şu şekildedir (5):

 

  • Yerleşim bölgeleri belirlenirken yer yapısı dikkate alınmalıdır. Kaygan, ovalık, sulak araziler yerleşime açılmamalıdır. Evler kayalık, sert zeminlerin olduğu alanlara yapılmalıdır.
  • Yapı tekniği ve inşaat yönetmeliği baz alınarak depreme dayanıklı binalar yapılmalıdır. Binaların taşıyıcı sistemlerinin mukavemeti yüksek olmalıdır. Yapılarda kullanılan malzeme sağlam olmalıdır.
  • İmar planında konut alanı dışındaki yerlere bina yapılmamalıdır.
  • Dik yar, boğaz ve vadilere bina yapılmamalıdır.
  • Karlı ve çığ oluşumuna neden olan yamaçlarda yerleşim oluşturulmamalıdır.
  • Konutlara deprem sigortası yaptırılmalıdır.
  • Mevcut binaların sağlamlığı yetkililer tarafından incelenmelidir. Dayanıklılıkları az olan binalar yıkılarak yapı stoğu yenilenmelidir.
  • Yapı denetimiyle binalar kontrol edilmelidir.

Tsunami

Tsunami, deniz veya okyanus dibinde meydana gelen deprem, çökme, zemin kayması veya patlamalara bağlı olarak oluşan tektonik hareketler sonucunda açığa çıkan enerji nedeniyle uzun salınımlı dev deniz dalgalarının ortaya çıkması olarak tanımlanabilir. Tsunami, deprem, sel, yangın gibi doğal afetler çevreye fazla zarar vermenin yanı sıra birçok can kaybına da neden olabilir. Genellikle depremden sonra deniz kıyısı olan bölgelerde tsunami oluşma riski her zaman vardır. Tsunamiden korunma yolları şu şekildedir (6):

 

  • Kıyıdan hemen uzaklaşarak, dağ eteklerine doğru yükseklere çıkmak gerekir.
  • Tsunami kıyıda bulunan ve olayı izleyenlerin kaçmasına zaman bırakmayan ani meydana gelen su yükselmesidir. Bu nedenle, karada olanlar hemen olay yerinden uzaklaşmalıdır.
  • Tsunami tehlikesi olan kıyı bölgelere yerleşim yapılmamalıdır.
  • Deniz kenarında falez gibi yüksek yamaçlar varsa hemen o bölgelere çıkılmalıdır.
  • Tsunaminin ilk dalgasından sonra bittiği sanılarak kıyıya inilmemelidir, daha büyük dalgaların gelme olasılığı vardır.

Çığ

Çığ, büyük kütleli karların ses ve titreşimler sonucunda yerinden koparak dağdan aşağı yer değiştirmesidir. Fazla kar yağışı olan yüksek dağlık bölgelerde yüksek ses, hayvan, insan, rüzgâr etkisiyle kar tabakası büyük kütleler halinde düşerek can ve mal kaybına neden olabilir. Çığ, Türkiye’de en fazla Doğu Anadolu bölgesinde görülür. Yüksek dağlık arazilerde kış mevsiminde çığ tehlikesi bulunur. Çığdan korunma yolları şu şekildedir (7):

 

  • Çığdan korunmak için doğal afetle ilgili bilgi sahibi olmak, olası bir riske karşı nasıl hazırlanacağını ve korunacağını bilmek gerekir.
  • Çığ tehlikesi yüksek bölgeler yerleşime açılmamalıdır.
  • Çığ tehlikesinin azaltılması için yamaçlardaki bitkiler, ormanlar ve ağaçlar korunmalıdır.
  • Kış mevsiminde hava ve yol durumu raporları dikkate alınmalıdır.
  • Yoğun kar yağışı ve sert rüzgarların olduğu bölgelerden uzak durulmalıdır.
  • Yüksek riskli bölgelerde güvenli yerlerde beklenmeli, grup halinde ise tek tek geçilmelidir.
  • Kış mevsiminde çığ oluşabilecek bölgelerde yüksek ses ve titreşim oluşumuna neden olan bağırma, düdük, ıslık çalma gibi hareketlerden uzak durulmalıdır.
  • Çığ oluşumu yüksek bölgede çökme, kırılma gibi sesler duyuluyorsa o alandan hemen uzaklaşılmalıdır.

Orman Yangınları

Orman yangınları, bazen doğal etkenler bazı zamanlarda insan etkisiyle meydana gelen yangınların kısmen veya tamamen ormanı yakmasıdır. Özellikle yaz mevsiminde sıcakların artması, yıldırım düşmesi ve yanardağ patlamasıyla tetiklenebilir. Orman yangınlarının çevre üzerinde birçok olumsuz etkisi vardır. Küresel ısınma, iklim değişikliği gibi çevre sorunlarını artırır.  Orman yangınlarına karşı alınabilecek önlemler şu şekildedir (8):

 

  • Cam kırıkları ormanlara atılmamalıdır. Cam, güneş ışığının etkisiyle yangın oluşumuna sebep olabilir.
  • Piknik yapılan doğal alanlarda sigara izmaritleri, mangal külleri araziye atılmamalıdır.
  • Küçük bir alev görüldüğünde 112’i aranmalıdır.
  • Halk ve sivil toplum kuruluşları bu konularda bilinçlendirilmelidir.
  • Yangın söndürme uçakları ve araçları yetkililerce hazırda bulunmalıdır.
  • Orman alanlarında hiçbir şekilde ateş yakılmamalıdır.

Kuraklık

 

Bir alanda havadaki nem miktarında oluşan dengesizliğinden kaynaklanan su kıtlığı olarak tanımlanabilir. Kuraklık, doğal bir iklim olayı olduğu için her zaman meydana gelebilir. Genellikle yavaş ortaya çıkar. Aşırı sıcaklıkların olduğu mevsimlerde oluşur. Kuraklığa karşı alınabilecek önlemler şu şekildedir:

 

  • Su kaynakları tasarruflu kullanılmalıdır.
  • Barajlar kurularak su birikimi yapılmalıdır. 
  • Kuraklık şiddetine göre su kaynaklarıyla ilgili yönetim planları hazırlanmalıdır.
  • Sürdürülebilirlik için orman alanları korunmalıdır.
  • Su tasarrufu için yenilikçi teknolojiler kullanılmalıdır.
  • Şebeke suyu, doğal kaynaklar kirletilmemelidir.
  • Su kaynaklarının geri dönüştürülmesi için sistemler kurulmalıdır.

Volkan

Volkan, magmanın yer altından üstüne çıkarak yanardağ yüzeyinden püskürmesidir. Volkanlardan korunma yolları şu şekildedir: 

 

  • Aktif volkanların ve yanardağların olduğu yerler yerleşime açılmamalıdır.
  • Aktif yanardağların çevresine yaklaşılmamalıdır.
  • Yanardağların patlamasını haber veren uyarılar dikkate alınmalı ve halk bilinçlendirilmelidir.

Hortum

Hortum, kümülüs bulutlarıyla ortaya çıkan silindir şeklinde dönerek meydana gelen bir rüzgâr türüdür. Hortum ve kasırgaların yıkıcı etkileri olabilir. Hortumdan korunma yolları şu şekildedir (9):

 

  • Sığınaklara gidilmelidir.
  • Kapalı mekânda kapı ve pencere varsa kapatılmalıdır.
  • Hortum bitene kadar güvenli yerlerde beklenmelidir.
  • Açık alanda enerji hatları, üst geçit ve köprülerden uzak durulmalıdır.
  • Açık alanda düz ve alçak alanlarda sığınacak güvenli bir yere saklanılmalıdır.

 

Doğal afetlerin ortaya çıkması engellenemez. Ani veya yavaş ortaya çıkabilen deprem, sel, heyelan gibi tüm doğal afetlere karşı can ve mal kaybını azaltmak için yapılması gereken tek şey doğru önlemleri almak ve korunmaktır. Doğal afetler hakkında bilinçli olmak, korunma yollarını bilmek önemlidir. Doğal afetler öncesinde, sırasında ve sonrasında yapılacaklarla ilgili daha fazla bilgi edinerek hasarları en aza indirmemiz mümkün olabilir.

Kaynaklar:

https://www.afad.gov.tr  (1)

https://www.bingol.edu.tr  (2)

https://www.tarimorman.gov.tr (3) 

https://web.archive.org  (4)

https://www.afad.gov.tr/deprem (5) 

http://dortyol.gov.tr/tsunami  (6)

https://www.afad.gov.tr/ciga(7)

https://www.afad.gov.tr/yanginlara  (8)

https://www.afad.gov.tr/hortum  (9)

 

Benzer İçerikler