Seyit Onbaşı Kimdir?

İçindekiler

Seyit Onbaşı Kimdir?

Koca Seyit olarak bilinen Seyit Onbaşı, 1889 yılında Balıkesir’in Havran ilçesinin eski adıyla Manastır, günümüzde bilinen ismiyle ise Çamlık köyünde dünyaya gelmiştir. Adını Türk tarihine Çanakkale Savaşı sırasındaki kahramanlığıyla yazdırmış olsa da, daha önce 1909 yılında Osmanlı ordusuna katılmış ve ilk olarak Balkan Savaşı’nda görev yapmıştır.

Tarihindeki Seyit Onbaşı ile ilgili bilgiler, daha çok Çanakkale Savaşı ile başlar. I. Dünya Savaşı sırasında açılan Çanakkale Cephesi’nde topçu olarak görev yapan Koca Seyit, o sırada Rumeli Mecidiye Tabyası’nda bulunmaktadır.

Tarihler 18 Mart 1915’i gösterdiğinde düşman donanması Çanakkale Boğazı’nı aşabilmek için saldırıya başlamıştır. Ancak Türk ordusunun yoğun direnişi ve Nusret mayın gemisinin daha önce dökmüş olduğu mayınlar, onları geriletmeyi başarmıştır.

Tam bu sırada Türk tabyasındaki topun mermiyi kaldıran vinci parçalanır. Hal böyle olunca düşmana karşı koymak için tek bir çare kalmıştır. O da mermileri sırtlayarak topun kundağına yerleştirmektir. Ama bu göründüğü kadar kolay değildir, çünkü her bir top mermisi 215 kilogram ağırlığındadır.

İşte tam bu esnada Koca Seyit adeta tarih yazar ve 200 kilogramın üzerindeki bu topları sırtladığı gibi vince yerleştirmeye başlar. İlk iki atış, yeterince başarılı olamasa da, üçüncü atış düşmana ağır bir hasar vermeyi başarır ve düşman gemisi bir anda alabora olarak batar.

Koca Seyit, bu kahramanlığıyla hem Çanakkale Savaşı’nın hem de Türk tarihinin seyrini değiştirmiş bir askerimizdir. Bu başarısı onu Koca Seyit isminden, Onbaşı Seyit mertebesine yükseltir.

İşin ilginç olan yanı ise şudur: Bu olayın hemen ertesi günü, Seyit Onbaşı, bir gün önce kaldırdığı top mermisini yine sırtında taşıyarak fotoğraf çektirmek için aynı bölgeye gider. Top mermisini sırtına atıp fotoğraf çektirecektir. Ancak bu kez ne yaparsa yapsın bir türlü top mermisini kaldıramaz.

Henüz bir gün önce birden fazla kez sırtlanıp top kundağına yerleştirdiği mermiyi, bu kez tüm uğraşlarına karşın taşıyamıyordur. Bu sebeple fotoğraf çektirebilmek için tahta bir merminin kullanılmasına karar verilir.

Savaş anındaki adrenalin ile mermileri ardı ardına sırtlayan Seyit Onbaşı, fotoğraf çekimi sırasında onları yeniden taşıyamasa da, “Yine savaş çıksa, yine kaldırırım” sözüyle tarihe geçer.

Savaşın ardından köyüne dönen Seyit Ali Onbaşı, hayatının devamını kömürcülük ve ormancılık yaparak geçirir. Soyadı Kanunu’nun kabul edilmesiyle birlikte ise ‘Çabuk’ soy ismini alır. 1939 yılında yakalandığı verem hastalığı nedeniyle hayata gözlerini yumar ve ardından unutulmaz bir kahramanlık hikayesi bırakır.