Çocuklarda görülen göz bozuklukları erken dönemde tespit edilerek tedavi edilmezse okul başarısına olumsuz yönde etki edebiliyor. Tahta, ekran, kitap gibi eğitim materyalleri üzerindeki görsel ve yazıları iyi görmek çocuğun okul başarısında önemli rol oynuyor. Bunu sağlayabilmek adına ebeveynlerin evde ve öğretmenlerin okulda çocuklardaki göz bozukluğuna işaret edebilen belirtileri takip etmeleri önem taşıyor. Ayrıca, her yıl okul başlamadan önce yaptırılacak rutin göz sağlığı kontrolleri sayesinde çocuklarda görülen göz bozuklarının önüne geçmek mümkün olabiliyor.
Çocukların okul başarısında önemli rol oynayan göz sağlığıyla ilgili merak edilen soruları Güven Çayyolu Cerrahi Tıp Merkezi Göz Hastalıkları Bölümünden Doç. Dr. Doğan Ceyhan sizler için cevapladı.
İçindekiler
Çocuklarda Görülen Göz Rahatsızlıkları Nelerdir?
Çocuklarda görülen göz rahatsızlıkları çok çeşitlidir. Gözlük dahi gerektirmeyen düşük dereceli bir astigmatizmadan, yaşlılarda görebileceğiniz katarakt ve glokom gibi önemli hastalıklara kadar birçok göz rahatsızlığı çocuklarda da görülebilir. Çocuklarda en sık görülen ve herkesin bilgi sahibi olması gereken göz rahatsızlıkları “kırma kusurları” dediğimiz göz bozuklukları ve “konjonktivit” denilen gözü saran şeffaf zarın iltihabıdır. Bu iki tablo hemen herkesin karşılaşabileceği durumlardır ve bu konularda genel bilgiye sahip olunması, önemli sorunların yaşanmasını önleyebilir.
Okul Çağı Çocuklarında En Sık Görülen Görme Bozuklukları Nelerdir?
Görme bozukluğu ile göz bozukluğu birbirinin yerine kullanılabilen ifadelerdir; fakat gözlük kullanma ile normal görme sağlanabilen durumlara “göz bozukluğu” denmesi daha uygundur. Görme güçlüğünün gözlük ile düzelmediği ve hastalıkların neden olduğu görme azalmaları için de “görme bozukluğu” ifadesini kullanmak daha uygundur.
Bu nedenle sorumuzu “Çocuklarda en sık görülen göz bozuklukları nelerdir?” şeklinde yenilemek iyi olacaktır. Göz bozuklukları temel olarak miyopi, hipermetropi ve astigmatizma olarak sınıflandırılabilir. Göz bozukluklarını futbol topu benzetmesi ile anlatmak yararlı olabilir. Göz yapısı miyopide büyük bir futbol topu; hipermetropide ise daha küçük bir futbol topuna benzetilebilir. Astigmatizmada ise top, küre şeklinde olmayan bir yumurtaya benzetilebilir.
Yine anlaşılır olmak adına yakın ve uzak görmede güçlük yaşama sorunu ile göz bozuklukları da anlatılabilir. “Miyoplar uzağı göremez, yakını görebilir” diyebiliriz. Hipermetrop ve astigmat biraz daha karmaşıktır. Düşük ve orta derece hipermetropisi olan gençler, uzağı da yakını da çok zorlanmadan görebilirler. Fakat bu orta derece hipermetrop gençler, 40’lı yaşlara geldikçe önce yakını sonra da uzağı görememeye başlar. İleri derece hipermetropisi olanlar, genç olsa da yakını ve uzağı göremez.
Astigmatlar da miyop astigmat ve hipermetrop astigmat olarak sınıflanır. Astigmatlar da içinde oldukları göz bozukluğu grubuna göre; miyopsa yakında daha rahattır ve uzakta sorun yaşar. Hipermetrop astigmatlar ise hem yakın hem de uzakta sorun yaşarlar. Hipermetrop astigmatlar, gözlük uyumu, lazer başarısı gibi durumlar için biraz daha dezavantajlıdır.
Doğrusu, bu açıklamalar ayrıntılı gibi gözükse de göz bozukluğu olan herkesin, özellikle anne babaların bilmesi gereken temel bilgilerdir. Anne babalar bilgi sahibi olarak göz bozuklukları ve gözlük kullanımı konusunda çocuklarına daha önemli katkılar sağlayabilirler.
Çocuklarda Göz Kuruluğu ve Çapaklanma gibi Problemler Neden Olur? Nasıl Tedavi Edilir?
Sağlıklı çocuklarda göz kuruluğu kolay kolay gelişmez. Ortamın kuru ve tozlu olması nedeniyle gözyaşı kalitesinde azalmalar görülebilse de kuruluk olduğunda göz, özellikle sağlıklı çocuklarda refleks gözyaşı üretimi ile kuruluğu azaltır. Çocuklardaki batma, yanma ve kuruluk hissi gözyaşı kuruluğundan çok, alerjik reaksiyonlara bağlı olarak görülür. Güneş, bitki tozları, toz tutan her türlü eşya, bazı şampuan ve sabunlar, ev hayvanları gibi alerjenler, gözü saran zar olan konjonktivada bir tür tahriş veya reaksiyon oluşturur ve gözyaşı kalitesi olumsuz etkilenir. Bu çocuklarda alerjenlerin mümkün olduğunca belirlenmesi ve onlardan uzak tutulmaya çalışılması gereklidir.
Çapaklanma, “gözyaşı kuruluğu” olarak adlandırılan durumdan farklıdır. Çapaklanma, alerjik veya mikrobik temelli olabilir. Kirli beyaz çapaklar genelde alerjiye bağlı görülür; mikroplara bağlı çapaklar ise koyu sarı, yeşilimsi renk taşırlar. Bazı durumlarda alerjik ve mikrobik reaksiyonlar birlikte bulunur.
Sebebi ne olursa olsun, çocuklarda çapaklanma görüldüğünde ılık suyla ıslatılmış makyaj temizleme pamuğu ile göz kapakları günde 3-4 kez temizlenmelidir. Bu temizleme sonrasında yeni, temiz bir pamuk parçası ılık su ile ıslatılarak, göz kapaklarının üzerinde 5-10 dakika kadar tutulmalıdır. Bu uygulamanın 1-2 gün yapılmasına rağmen çapaklanma geçmezse göz hekimine başvurulmalıdır.
Doğuştan Gelen Göz Hastalıkları Nelerdir?
Doğuştan gelen göz hastalıkları, anne karnındaki gelişim aşamasında başlayan veya doğum sırasındaki bazı sorunların oluşturduğu hastalıklar olarak tanımlanabilir. Doğuştan kelimesi yerine bizler “doğumsal” kelimesini tercih ederiz. Doğumsal ya da doğuştan denilen hastalıkların önemli bir kısmı kalıtsaldır, yani ailenin genlerinde olduğu için çocuğa aktarılmıştır.
Miyop, hipermetrop gibi göz bozukluklarının dahi kalıtımsal bir yanı vardır; yani bir kısmı doğuştan itibaren vardır. Fakat bizim açımızdan önemli doğumsal hastalıklar; katarakt, glokom ve erken dönemde ortaya çıkan sarı nokta hastalığı veya tavuk karası benzeri hastalıklardır. Eğer bir ailenin dayı, hala, amca, teyze gibi akrabalar dâhil herhangi bir mensubunda bebeklikte veya çocuklukta ortaya çıkan katarakt, göz tansiyonu ve gözlükle geçmeyen görme güçlüğü varsa, o bebek veya çocuğun da gecikmeden göz muayenesi olması sağlanmalıdır. Anne ve babada göz sağlığı sorunu olmasa dahi ailenin genetik yapısındaki sorunlar, bebek ve çocukları etkileyebilir. Böyle durumlar sık rastlanmasa da varlığında önemli sorunlar yaratabileceği için erken tanı önemlidir.
Çocuklarda Düzenli Göz Muayenesinin Süresi Ne Olmalı?
Anne babasında bebeklikten itibaren göz hastalığı olanlar, yakın akrabalarda bebeklik ve çocuklukta oluşan göz hastalığı olanlar, düşük doğum ağırlığı ve düşük doğum haftası olan ve tüm vücudu ilgilendiren hastalığı olan bebekler ilk bir ay içinde muayene olmalıdır. Tamamen normal doğum ve aile hikayesi olanların ilk 3-6 ay arasında göz sağlığı tarama muayenesi tercih nedenidir. Daha sonra da göz hekiminin yönlendirmesine göre en geç iki yılda bir, tercihen yıllık göz muayenesi önerilebilir. Çocukların okula başlamadan önce göz muayenesi yaptırması gereklidir. Okul başarısında tahta ve benzeri eğitim materyalini iyi görmek önemlidir. Bu nedenle göz bozukluğu olan çocukların her okul döneminde bir muayene olması yararlı olur.
Anne babalar, çocuklarının televizyon karşısında bir gözünü kapatarak tek göz ile görme sorunu olup olmadığını anlayabilir. Bu basit muayene yöntemi, iki göz arasında görme farklılığı olan çocuklarda göz tembelliği olarak adlandırılan durum için yararlı olur.