Oyun oynamak sadece eğlenmek anlamına gelmiyor. Oyun oynamanın zihinsel gelişime, problem çözme yeteneğine ve yaratıcı düşünmeye de büyük katkıları oluyor. Tüm bunlara sosyalleşmeyi de ekleyelim. Evet, günümüzde bireysel oynanan bilgisayar oyunları çok popüler ama hala karşılıklı iletişimin öne çıktığı sayısız oyun var. Tabi eskiden oynanan oyunlar gibi olmasa da..
Anne babaların hep dilindedir: “Bizim zamanınızda şöyleydi”. Dinlerken bambaşka bir dünyadan seslendiklerini düşünürsün. Aslında biraz haklı olabilirler. Eskiden artık belki de deneyimleyemeyeceğin sokak oyunları vardı. Her yaştaki çocuk bir arada birbirini dışlamadan oynamaya çalışırdı. Küsme, darılma yok muydu, tabii ki vardı, ama bir sonraki oyuna kadar. Bakalım neymiş bu oyunlar:
İçindekiler
Eskiden Oynanan Oyunlar Nelerdir?
• Körebe: Körebe, teknolojinin ve yaşam koşullarının bu kadar gelişmiş olmadığı günlerde çocukların en çok zevk aldığı eski oyunlar arasında yer alır. Kişi sayısı sınırlandırılmamıştır. Oyuncular arasından bir ebe seçilir ve bu kişinin gözleri bir mendil ya da eşarpla bağlanır. Geride kalan oyuncular ebenin çevresinde dolaşmaya başlar. Oyuncular gözleri bağlı ebeye dokunabilir. Ebenin amacı çevresindekilerden birini yakalamak ve ebelikten kurtulmaktır. Yakalanan kişi yeni ebe olur ve oyun devam eder.
• Kukalı Saklambaç: Eskiden oynanan oyunlar arasındaki kukalı saklambaçta, yine bir ebe olmalı. Ebe dışındaki oyunculardan biri oyun alanına konan bir top ya da teneke kutuyu vurarak uzaklaştırır. Ebe bu kukayı getirmek için gittiğinde herkes saklanır. Ebe kukayı geri getirince saklanan oyuncuları aramaya başlar ancak fırsatını bulan bir oyuncu ebe kukanın yanında değilken tekrar kukayı uzaklaştırabilir. Ebe kimi görürse kukalar ve kukalanan oyuncu ebe olur.
• İstop: Geçmişte oynanan oyunlar arasında en bilinenlerinden biri de istoptur. İstop oynamak için bir topa ihtiyaç var. Öncelikle tüm oyuncular bir halka oluşturur. Ebe, topu oyunculardan birinin ismini bağırarak havaya fırlatır. Adı söylenen oyuncu yere düşerken topu havada yakalamalıdır. Bu kişi topu yakalarsa yeni ebe olur ve başka birinin adını söyleyerek topu tekrar havaya atar. Eğer topu havada yakalayamazsa ve top yere düşerse, topu yerden alırken istop diye bağırır. Kaçışan diğer oyuncular istop sesini duyduklarında oldukları yerde kalır. Topu elinde tutan kişi ise oldukları yerde durmak zorunda olan diğer arkadaşlarından birini topla vurmaya çalışır. Vurulan kişi ebe olur.
• Aç Kapıyı Bezirgan Başı: Eski zamanlarda oynanan oyunlar arasındaki şarkılı türkülü oyunlardan biri de Aç Kapıyı Bezirgan Başı. Başlarken bezirgan başı olacak iki oyuncu seçilir. Bu iki kişi kendilerine isim verir (balık-kedi veya çilek-kiraz gibi) ve karşılıklı durup el ele tutuşarak bir kapı oluştururlar. Aç kapıyı bezirgan başı şarkısı söylenirken diğer oyuncular sırayla bu kapıdan geçmeye başlar. Şarkı bittiğinde bezirgan başı olan iki oyuncunun kolları arasında kalan oyuncudan, belirlenen isimlerden birini seçmesi istenir. Oyuncu kimin adını söylerse o kişinin arkasına geçer. Tüm oyuncular bu şekilde yerine geçtikten sonra ortaya iki takım çıkmış olur. Daha sonra iki takım karşılıklı olarak bir halatı kendine doğru çekmeye çalışır. Hangi takım halatı bırakmak zorunda kalırsa ya da çekişme sonucu karşı takımın alanına geçerse o takım oyunu kaybeder.
• Çelik Çomak: Çelik Çomak iki adet sopayla oynanır. Oyuncu sayısında sınır yoktur. Oyuncuların amacı ellerindeki sopayla yerde duran sopanın bir ucuna vurarak onu havalandırmak ve uzağa göndermektir. Her oyuncu yerdeki sopaya üç defa vurma hakkına sahiptir. Üç deneme sonrasında sopayı havalandıramazsa sıra diğer oyuncuya geçer. Yerdeki sopayı en uzağa gönderen oyunu kazanır.
• Birdir Bir: Eskiden oynanan en keyifli oyunlardan bir diğeri ise Birdir Bir. Oyunda ebe seçilen kişi eğilerek kambur bir şekilde bekler. Diğer oyuncular ise 3-4 adım ileride sıra oluşturur. İlk sıradaki oyuncu ebenin üzerinden atlar ve belini kamburlaştırarak birkaç adım ileride ikinci engeli oluşturur. Sırası gelen oyuncu bu kez hem ebenin hem de ikinci kişinin üzerinden atlar. Kendisi de ikinci engelin biraz ilerisinde eğilir ve üçüncü engeli oluşturur. Bu şekilde atlayan herkes en son engelin yanına eklenir. Atlamayı başaramayan oyuncu yeni ebe olur ve oyun tekrar başlar.
• İp Atlama: İp atlamanın birçok versiyonu bulunur. En yaygın olan iki kişinin ipi uçlarından tutarak çevirmesi ve diğer oyuncuların ortaya gelerek takılmadan ipin üzerinden atlamasıdır. Atlarken takılan kişi yanar ve ipi tutanlardan biriyle yer değiştirir.
• Beş Taş Oyunu: Oyun için beş adet küçük taş gerekir. Taşlar yere serbest bir şekilde bırakılır ve sırası gelen oyuncu taşlardan birini havaya atarak yerde kalan dört taşı oyununun aşamasına göre tek tek ya da grup grup almaya çalışır. Havadaki taşı da yere düşmeden tutması gerekir.
• Deve Cüce: Her yerde oynanabilecek olan deve cüce oyununda kişi sınırı yoktur. Bir kişi deve diye bağırdığında herkes ayağa kalkar, cüce diye bağırdığında herkes yere çöker. Deve ve cüce kelimeleri hızlı şekilde tekrar edilir. Hata yapan kişiler yanar ve oyundan çıkar. Son kalan kişi oyunun kazananı olur.
Eskiden en çok oynanan oyunlar arasında daha birçok oyun var. Şimdikilerden biraz farklı olduklarını düşünebilirsin. Ama hala çok eğlenceli değil mi?
Benzer İçerikler
