Uluslararası Eğitim Programları

Dr. Jale Onur ile ülkemizde, öğrencilerin ve velilerin son yıllarda daha çok ilgi gösterdikleri uluslararası eğitim ve bakalorya eğitimi ile ilgili konuştuk.

Ülkemizde son yıllarda uluslararası eğitime olan ilgi, rağbet artıyor. Bunun nedeni nedir?

Bunu en önemli nedeni küreselleşme. Veliler ve öğrencilerin artan iletişim imkânları ve küresel bağlantılar sayesinde “Neyi daha iyi yapabilirim?” veya “Neyi kaçırıyorum?” sorusunu sormaları da uluslararası eğitime ilginin artmasını sağlıyor. Bunun temelinde, ailelerin çocukları için daha iyi bir insan olmaları üzerine, küresel rekabet ortamında daha iyi bir hayat yaşamaları üzerine, mutlu olmaları üzerine arayışları yatıyor. Veli, okul ve eğitimcinin “Başkaları ne yapıyor?” kaygısı da bu arayışları çoğaltıyor diye düşünebiliriz. Bu, dünyanın her yerinde var. Bizim ülkemizde merkezi bir sistem var, Millî Eğitim sistemi. Yurtdışı eğitimler bu sistemin bir parçası olarak değil, ona ilaveten yapılıyor genellikle. Bu yöntem çocukları biraz daha zorluyor ancak uygulamanın verdiği eğitim hem derinlik hem de genişliğe sahip. Dolayısıyla bunu tamamlayan çocukların daha başarılı ve iyi insanlar olduğuna inanıyorum. Uluslararası eğitim, her şeyden önce çocukların bakış açısını geliştirdiği için önemli. 

Biraz da değerler eğitimi üzerine konuşabilir miyiz? Ülkemizdeki değerler eğitimi eğitiminin durumu nedir?

Uluslararası bakalorya programından örnek vermek istiyorum. Birçok ülkede bu uygulama çok güzel yapılıyor. Bizde de “değerler eğitimi” olarak sıralanıyor ancak bir türlü hayata geçirilemiyor. Uluslararası bakaloryada on tane profil özelliği var öğrencinin. Bu özellikler arasında hoşgörü, risk alabilme -ki buradaki risk alabilme tanımı kişinin kendini tehlikeye atması olarak değil, rahatlık alanından çıkıp bir şeyler yapabilmesi olarak anlaşılmalıdır-, saygı, başkaları için, onları anlayarak; mesela dünya barışı için hizmet vermek gibi başlıkları var. Onun için çocukların küçük yaştan itibaren daha iyi iletişim kurabilen bireyler olmasına dikkat ediliyor. Yaptıkları işlerdeki değerler eğitimi tanımı sadece öğrenciye değil öğretmene ve veliye de veriliyor. Çocuklar daha küçükken arkadaşlarını bu değerler eğitimine göre tanıyor ve onlar hakkında çeşitli düşünceler ediniyor. Daha sonra bu tanımları ve düşünceleri içselleştimesini sağlıyor program. Değerler eğitiminde birçok madde var. Hepsi birbiriyle ilişkili. Böylelikle çocuk sadece akademik eğitim almıyor. Uygulama akademik eğitimin yanı sıra sosyal eğitim yanını da beraberinde getiriyor. Daha bütün, geliştirici becerileri, değerleri öğreten bir program olmuş oluyor. Biz de kendi programlarımızda bunları arıyoruz.

"Uluslararası eğitim programlarındaki yabancı dil eğitimi çocuğu küresel rekabete hazırlıyor."

Uluslararası programların getirdiği en büyük avantajlardan biri de yabancı dil. Yabancı dil eğitimi çok önemli. Çocukların hem ana dilde hem yabancı dilde kendilerini ifade etme becerilerini kazanmaları gerekiyor. İşte o zaman çocuk küresel rekabete katılmak için gerekli altyapıya sahip oluyor. Çünkü iletişim gücü artıyor. Bu anlamda uluslararası eğitim programları sadece akademik değil, sosyal hayatları da geliştiren, dünya görüşünü genişleten bir uygulama.   

Kıymetli bilgiler için çok teşekkür ederiz, Son olarak eklemek istediğiniz bir şeyler var mı hocam?

Bu programların en kuvvetli tarafı öğretmen eğitimi. Öğretmenlere kısıtlayıcı olmayan, yol gösterici ve ilişkilendirici bir program sunuluyor. Öğretmenleri çocuklar kadar çok motive ediyor ve herkesi öğrenen olarak görüyor. Bu anlamda bu uygulamanın çok kıymetli olduğunu düşünüyorum.