Söz sanatları Türk edebiyatının klasik dönem nazım ve nesrinin estetiğinde başrolü oynayan unsurlar arasında yer alır. Söz ve anlam sanatları anlatılmak istenen konunun kelime anlamını zenginleştirerek daha etkili ve güzel kılar. Yazarlar yazdıkları metin içinde bu edebî sanatları kullanarak kendi duygu ve düşüncelerini çok daha net şekilde anlatmış olur. Türkçenin etkili şekilde kullanılmasında en önemli araçlardan biri olan söz sanatları kullanıldığı metnin daha zengin olmasını sağlar. Bu metinlerde duygu ve düşünce gelişir, hayal gücü zenginleşir. İfade daha anlamlı olur, yarattığı his dolayısıyla çok daha kalıcı hâle gelir.
Türkçe sınavlarında ve okuduğunuz edebi metinlerde sık sık karşınıza çıkan “Söz sanatları nelerdir?” sorusunun cevabını yazımızın devamında bulabilirsiniz.
İçindekiler
Söz Sanatları Nelerdir?
Temelde edebi eserlerde yer alan uyarımlar duygulara, hayal gücüne ve estetik anlayışa hitap eder. Bu sesleniş edebi eserin akılda kalıcı olmasını sağlar. Söz sanatları ise yazarın elindeki gizli güçtür. Bu nedenle okuduğunuz metni anlayarak, onun sizde yarattığı hisleri analiz ederek içinde geçen söz sanatlarının hangileri olduğunu kolaylıkla fark edebilirsiniz. Kitap okurken zihninizde tasarladığınız kavramları ve hangilerini simgeleştirdiğinizi hatırladığınızda söz sanatları hakkında da bir ön bilginiz olacaktır. Metinlerde hem soyut hem somut kavramlar yer alır. Bazı soyut kavramları simgeleştirmeniz zor olabilir: “Mavi gökyüzü” sizin için gayet somut bir kavramken “mavi gözyaşları” oldukça soyut gelebilir. Size soyut gelen kavramlarda söz sanatı olup olmadığına dikkat ederek analiz yapmaya başlayabilirsiniz.
Söz Sanatları Kaça Ayrılır?
Edebiyat söz sanatları birkaç başlıkta incelenebilir. Bu başlıklarda örneklerle birlikte farklı ifade amaçları ve nedenlerle kullanılan birçok farklı sanat görmeniz mümkündür. Söz sanatları temelde üç farklı kategoride incelenebilir. Bu kategoriler ve alt başlıkları şöyledir:
Sözle İlgili Sanatlar
Sözle ilgili olan edebi sanatlar sözcük yapısına, söylenme ve yazılma şeklinde göre yapılır. Bunlar şu şekilde sıralanabilir:
Cinas
Sesleri aynı ancak anlam olarak farklı sözleri bir arada kullanma sanatına cinas denir. Sesteş sözcükler daha çok manilerde kullanılır. Örneğin:
Süz beni ele beni Söz yapıp ele beni Seveceksen sen ola sev Sözletme ele beni |
Bu manide “ele” cinaslı olarak kullanılmış: Elemek yüklemiyle elekten geçirmek anlamında ve “el” ismiyle elalem olarak. |
Aliterasyon
Aliterasyon ses ve hece yinelemesi olarak tanımlanır. Bu özellikle romantik öykü yazarlarının da sıkça kullandığı bir söz sanatıdır. Bu söz sanatı nesir veya manzumelerde ses veya hece tekrarı kullanılarak yaratılır. Örneğin:
Dest busi arzusuyla ölürsem dostlar | Kuze eylen toprağım sunun anınla yare su (Fuzuli) “S” sesinin tekrarıyla aliterasyon yapılmış. |
Seci
İç uyak olarak da tanımlanan seci nesirde cümle içi veya son kısımlarında yapılan uyaklardır. Bu söz sanatına divan edebiyatında sıkça rastlanır. Örneğin:
At ölür meydan kalır, yiğit ölür şan kalır | “t” harfi ve “an” harflerinde seci uygulanmış. |
İrsal-i Mesel
Örnekleme olarak da anlatılan bu söz sanatında nazım veya nesirde uygun atasözleri kullanılır. Atasözleri ilgili düşüncenin inandırıcılığını artırır. Örneğin:
Hani Karac’oğlan hani, Veren alır tatlı canı, Yakışmazsa öldür beni, Yeşil bağla ala karşı.
Karacaoğlan |
Bu dörtlükte “veren alır tatlı canı” satırı irsal-i mesel söz sanatına örnektir. |
Anlamla İlgili Sanatlar
Birbiriyle anlam ilişkisi bulunan sözcüklerle yapılan söz sanatları bu başlıkta sınıflandırılır. Bu sanatlardan bazıları ve örnekleri şöyledir:
Tenasüp
Divan edebiyatında sık, Halk edebiyatında da daha seyrek görülen tenasüp sanatı anlam olarak birbirine uygun ve ilişkili sözcüklerin bir arada kullanılmasıdır. Örneğin:
Deli eder insanı bu dünya Bu gece, bu yıldızlar, bu koku Bu tepeden tırnağa çiçek açmış ağaçlar
Orhan Veli |
Dünya, gece, yıldız ve çiçek kelimeleri doğayla ilişkilendirilerek tenasüp yapılmış. |
Tevriye
Bu söz sanatı, birden çok gerçek anlamı veren kelimeler kullanılarak yapılır. Örneğin:
Tahir Efendi bana kelb demiş İltifâtı bu sözde zâhirdir Mâlikîdir mezhebim zîrâ İ'tîkâdımca kelb tâhirdir
Nef’i |
Bu dörtlükte “tahir” kelimesi tevriyeli. Tahir Efendi’ye dokundurma yaparken “tahir” kelimesi kendi anlamıyla da kullanılmış. |
Tecahül-i Arif
Bilmezden gelme olarak da tanımlanabilecek bu söz sanatı espritüel, ince anlam içeren şaka sözcüklerden oluşur. Yazar bildiği bir konuyu bilmiyormuş gibi söyler. Örneğin:
Gökyüzünün başka rengi de varmış Geç farkettim taşın sert olduğunu Su insanı boğar, ateş yakarmış Her geçen günün bir dert olduğunu İnsan bu yaşa gelince anlarmış
Cahit Sıtkı Tarancı |
Bu dizelerde şair gökyüzünün farklı renklerini, taşın sertliğini, suyun ve ateşin fiziksel etkilerini bildiği halde bilmezden gelerek tecahül-i arif yapmış. |
Hüsn-i Talil
Herhangi bir olayın normal seyrindeyken ona güzel bir neden bulmak sanatına denir. Örneğin:
Gök masmavi bu sabah Güzel şeyler düşünelim diye Yemyeşil oluvermiş ağaçlar Bulutlara hayretinden
Cahit Sıtkı Tarancı |
Göğün maviliği, ağaçların yeşilliğinin doğayla ilgili olan durumu normal seyrindeyken güzel şeyler düşünmek ve hayret etmek nedeniyle hüsn-i talil sanatı uygulanmış. |
Tezat
Zıt olma anlamına gelen bu söz sanatında birbiriyle karşı anlama gelen kelimeler kullanılarak cümlenin vurgusu artırılır. Örneğin:
Güleriz ağlanacak halimize | Bu cümlede birbirine zıt iki kelime birbirini destekler. Ayrıca zıt iki eylemin aynı anda gerçekleşmesi durumu söz konusu. Dolayısıyla cümlede tezat söz sanatı kullanılmış. |
Mecazlarla İlgili Söz Sanatları
Mecazlarla ilgili söz sanatları da edebi eserlerin değerini yükselterek anlamlarını güçlendirir. Bu söz sanatlarından bazıları şöyledir:
Cinas
Yazılışı aynı ancak anlamları farklı kelimelerle yapılan söz sanatına cinas denir. Örneğin:
Ben yarime gül demem Gülün ömrü az olur |
Bu türküde “gül” kelimesinin iki farklı anlamı bulunur. Bu da cinas sanatına örnektir. |
Aliterasyon
Ses ve hecelerin tekrarıyla yankısal bir okunuş güzelliği yansıtma sanatıdır. Örneğin:
Cinayeti kör bir kayıkçı gördü Ben gördüm, kulaklarım gördü Vapur kudurdu, kuduz gibi böğürdü Hiçbiriniz orada yoktunuz
Attila İlhan |
Bu şiirde vurgu “k” harfi ile artırılarak aliterasyon yapılmış. |
Seci
İç uyak anlamına gelen seci sanatı düz yazıda cümle içinde veya sonunda yapılan uyaklardır. Divan edebiyatında seci sanatını sıkça görmeniz mümkündür. Örneğin:
İlahi her neyi gülzâr ettinse anı ittim. İlahi elime her ne sundunsa anı tattım. İlahi gönlüm oduna ne yaktınsa o tüter. İlahi vücudum bahçesine ne diktinse o biter.
Sinan Paşa |
Bu yazıda “tüter” ve “biter” kelimeleri ile “ettinse”, “sundunsa”, “yaktınsa” ve “diktinse” kelimeleri kafiyelidir. Dolayısıyla seci söz sanatı kullanılmış. Bu söz sanatını en iyi kullanan edebiyatçılardan biri de Sinan Paşa’dır. |
Türk edebiyatında söz sanatlarının önemli bir yeri vardır. Düzyazı ve şiirde söz sanatları ustalıkla kullanılarak dilin estetiğiyle birleştirilerek akıldan çıkmayacak ritim ve melodiye sahip metinler yaratılır. Söz sanatları örnekleri arasında tekerleme gibi gelen atasözleri, mani ve şiirler bulmak mümkündür. Bunların tek okunuşta unutulmamasının en önemli nedeni ses harmonisinin yanı sıra kelimelerin arasında kurulan ilişkilerdir. Bu ilişkiyi çok daha iyi anlamak için şiir akımları yazımızı okumanızı da öneririz.