Deprem Nedir? Depremler Nasıl Oluşur?

Deprem Nedir? Depremler Nasıl Oluşur?

  • 17.03.2023

Önlenemeyen bir doğa olayı olan deprem, volkanik faaliyetlerin ya da tektonik kuvvetlerin etkisiyle yer kabuğunun kırılması sonucu meydana gelen enerjinin sismik dalgalar halinde yayılarak geçtikleri ortamları ve yeryüzünü sarmasıdır. 

Peki depremlerin oluşum sebepleri, çeşitleri ve parametreleri nelerdir? Şiddet cetveli nedir? Deprem ile ilgili bu soruların yanıtlarına ve detaylı bilgiye gelin birlikte göz atalım.

Deprem Nedir?

Yer sarsıntısı, seizma ya da halk arasında zelzele olarak bilinen deprem, yer kabuğunda beklenmedik bir anda ortaya çıkan enerjinin dalgalar halinde yayılmasıdır.  Süresi saniyelerle ifade edilen yer kabuğu hareketlerine deprem denir. Deprem sonucunda doğada pek çok olay meydana gelir. Bu olaylar yer sarsıntıları, fay oluşumu, yangınlar, zemin sıvılaşması, tsunami, heyelan, gelgit kuvveti, yer altı su seviyelerinin değişmesi, yamaç ve çamur akıntısı olarak sıralanabilir. Depremler sismograf ile ölçülür. Depremle ilgilenen bilim dalı ise sismoloji olarak adlandırılır. (1)

Türkiye’deki Deprem Kuşakları Nelerdir?

Türkiye’deki Deprem Kuşakları Nelerdir?

Türkiye, Alp-Himalaya deprem kuşağında yer alır. Alp-Himalaya deprem kuşağında can ve mal kayıplarına neden olan şiddetli depremler yaşanır. Depremler, ülkemiz üzerinde tespit edilen üç deprem kuşağı üzerinde yoğunlaşır: 

- Kuzey Anadolu Deprem Kuşağı: Ege’deki Saros Körfezi’nden Marmara Denizi tabanından, İzmit Körfezi, Bolu, Düzce, Gerede, Suluova, Erbaa, Niksar, Kelkit Çayı vadisini takip ederek yıkıcı depremlerin yaşandığı Erzincan’a oradan da Varto’ya ulaşan en aktif fay kuşağıdır.

- Doğu Anadolu Deprem Kuşağı: Bu fay kuşağı Hatay, Kahramanmaraş oluğu, Pazarcık, Gölbaşı, Malatya, Elâzığ, Hazar Gölü, Bingöl ve Karlıova üzerinden Varto’ya yani Kuzey Anadolu Deprem kuşağına ulaşır.

- Batı Anadolu Deprem Kuşağı: İzmir, Denizli, Isparta, Aydın, Afyon, Uşak, Burdur Gölü çevresi bu deprem kuşağında yer alır. Ege Bölgesi’nde doğu-batı yönünde uzanan faylar boyunca sık depremler meydana gelir. (1)

Deprem Kuşaklarında Alınabilecek Başlıca Önlemler

Türkiye’nin büyük bölümü, özellikle barajlar ve sanayi tesisleri deprem tehdidi altındadır. Depremi önceden tespit etmek mümkün olmadığından bir deprem ülkesi olan Türkiye’de depremden korunmak ve zararları en aza indirmek için bazı önlemlerin alınması şarttır: (1)

  • Yerleşim alanları fay alanlarının uzağına kurulmalıdır.
  • İnşaatlarda depreme dayanıklı malzemeler kullanılmalıdır.
  • Yer altı seviyesinin yüksek olduğu, gevşek zeminlerin bulunduğu yerlerde bina yapımı engellenmelidir.
  • Deprem tehlikesi olan yerlerde çok katlı bina yapımına izin verilmemelidir.
  • Zemin etüdü yapılmalıdır.
  • Deprem anında can ve mal güvenliğini sağlamak için halk bilinçlendirilmelidir.

Depremlerin Oluşum Sebepleri

Deprem hakkında bilgi verdikten sonra depremlerin oluş sebeplerini açıklamakta da fayda vardır. Depremin başlıca nedenleri levha hareketleridir. Levhaların birbirlerine doğru, birbirlerine paralel ve birbirlerinden uzak hareket etmesi yer kabuğundan bulunan levhaların kırılmasına neden olur. Kırılma sonucu ortaya çıkan enerji ise depremlere sebep olur. (2)

Deprem Nasıl Oluşur?

Deprem Nasıl Oluşur?

Yer kabuğunda oluşan sismik hareketler sonucunda meydana gelen fay kırılmalarının neden olduğu sarsıntılar deprem olarak isimlendirilirken, deprem oluşumu faylar üzerindeki enerji birikimi olarak tanımlanır. Yeryüzünden dünyanın merkezine kadar olan kısımlar dıştan içe doğru litosfer, astenosfer, manto ve çekirdek katmanlarından oluşur. Yerkürenin dış kısmında kalınlığı yaklaşık 70-100 km olan litosfer bulunur. Astenosferin üzerinde bulunan litosferin içinde okyanuslar ve kıtalar yer alır. Litosfer, 1500-2000 °C sıcaklığında olan katmanın üzerinde hareket halinde olur. Hareket esnasında oluşan tektonik kuvvetlerin etkisiyle birlikte fay adı verilen yırtıklar boyunca belirli periyotlarla ani hareketler meydana gelir. Ani hareketler sonucu oluşan titreşimler ise litosfer boyunca hareket ederek depremleri meydana getirir. Astenosferde oluşan kuvvetler levhalara bölünür ve insanların hissedemeyeceği bir hızla hareket eder. Yeryüzünde olan depremlerin yüzde 90’ı levhaların hareketi sonucu meydana gelir. (2)

Deprem Çeşitleri

Tektonik Depremler

Tektonik deprem nedir, sorusu kısaca levha hareketleri sonucu meydana gelen yer sarsıntıları olarak yanıtlanabilir. Tektonik depremler, iç kuvvetlerin sebep olduğu gerilimlerin boşalmasıyla oluşan yer kabuğu hareketlerinin yol açtığı sarsıntılardır. Yeryüzünde olan depremlerin yüzde 90’ı tektonik depremler sınıfına girer. Türkiye’de olan depremlerin büyük çoğunluğu da bu gruba dahil olur. Çoğunlukla levha sınırında olan tektonik depremler gerek etki alanı gerekse de şiddeti bakımından en yıkıcı ve en önemli depremlerdir. (3)

Volkanik Depremler

Volkanların püskürmesi sonucu oluşan volkanik depremler, yerin derinliklerinde ergimiş maddenin yeryüzüne çıkışı sırasındaki kimyasal ve fiziksel olaylar neticesinde oluşan gazların yapmış oldukları patlamalarla meydana gelir. Volkan patlamalarından önce ya da aynı anda gerçekleşen volkanik depremler, yanardağlarla ilgili olduklarından yereldirler. Ülkemizde aktif yanardağ olmadığı için volkanik depremler görülmemektedir. (3)

 

Çöküntü Depremler

Çöküntü deprem nedir sorusu ise kısaca yer altındaki boşlukların çökmesi sonucu oluşan depremler olarak tanımlanabilir. (3)

Deprem Parametreleri ve Şiddet Cetveli

Deprem Parametreleri ve Şiddet Cetveli

Yer kabuğundaki kırılmalar nedeniyle meydana gelen titreşimlerin dalgalar haline yayılması olarak tanımlanan depremi daha iyi anlayabilmek için deprem parametreleri olarak tanımlanan bazı kavramlardan söz etmek gerekir.

Odak Noktası (Hiposantr)

Odak noktası iç merkez ve hiposantr olarak da bilinir. Hiposantr, yerin içinde deprem enerjisinin çıkış noktası şeklinde tanımlanır. Odak noktası gerçekte enerjinin meydana geldiği bir nokta olmayıp yalnızca bir alana işaret eder. (4) 

Dış Merkez (Episantr)

Odak noktasına en yakın yer üzerindeki nokta olan dış merkez, episantr sözcüğüyle de karşınıza çıkar. Depremin şiddetinde bağlı olarak çeşitli büyüklüklerde olan episantr, depremin en kuvvetli olarak hissedildiği ve en çok hasar yaptığı nokta olarak tanımlanır. Depremin odak noktasının boyutları yüzlerce kilometre olabilir, bu sebeple ‘Episantr Alanı’ ve ‘Episantr Bölgesi’ olarak da bir tanımlama yapılabilir. (4)

Odak Derinliği

Depremler odak derinliklerine göre bazı sınıflandırmaya tabi tutulur; sığ depremler, orta derinlikteki depremler ve derin depremler. Sığ depremler yerin 0-60 km derinliğinde, orta derinlikteki depremler yerin 70-300 km derinliğinde, derin depremler ise 300 km’den fazla derinliğinde olan depremlerdir. Bahsi geçen deprem derinliği tektonik depremler söz konusuysa öne çıkar. Örnek verilecek olursa Türkiye’deki depremler sığ depremlerdir. Sığ depremlerin etki alanı az, yıkıcılığı yüksektir. Derin depremlerin ise etki alanı geniş, yıkıcılığı düşüktür. Türkiye’deki depremlerin derinlikleri 0 ile 60 km arasındadır. (4)

Şiddet

Depremlerin boyutunun belirlenmesinde en eski yöntem; şiddet üzerinden değerlendirmedir. Şiddet, genel olarak depremin yeryüzünde hissedildiği bir noktadaki etkinin ölçüsü şeklinde açıklanabilir. Bir başka deyişle deprem şiddeti, depremin insanlar, yapılar, köprüler, abideler ve doğa üzerindeki etkilerinin bir ölçüsüdür. Depremin şiddeti Şiddet Cetvelinde yer alan değerlere göre açıklanabilir. Mercalli Cetveli (MM) ile Medvedev-Sponheur Karnik(MSK) bugün kullanılan şiddet cetvelleridir. (4)

Magnitüd (Büyüklük)

Magnitüd diğer adıyla büyüklük, genel olarak deprem sırasında ortaya çıkan enerjinin bir ölçüsü olarak açıklanabilir. Magnitüd değerleri gözlemsel ve aletsel olarak iki gruba ayrılır. Gözlemsel olarak ölçülen gözlemsel magnitüd değeri, büyüklük ve şiddet arasındaki bağlantıyı ifade eder. Hacim ve yüzey dalgalarının hesaplanmasıyla oluşan aletsel magnitüd değerleri ise sismografla ölçülen enerji dalgalarının büyüklüğüdür. (4)

Mercalli Cetvel

 

Richter Büyüklüğü

Mercalli Şiddeti

1.0 - 3.0

I

3.0 - 3.9

II - III

4.0 - 4.9

IV - V

5.0 - 5.9

VI - VII

6.0 - 6.9

VII - VIII

7.0+

IX veya daha fazla yüksek


I (Aletsel): Kişilerce hissedilmez.

II (Zayıf): Yüksek binaların üst katlarında pek çok kişi tarafından hissedilir.

III (Hafif): Pek çok kişi deprem olduğunun farkına varmamakla birlikte binaların üst katlarında bulunan kişiler tarafından hissedilebilir.

IV (Orta): Tabak-çanaklar takırdar, pencereler ve kapılar titrer. Park halinde olan arabalar yalpalayabilir.

V(Oldukça güçlü): Hem dışarda hem de kapalı mekanlarda hissedilir.

VI (Güçlü): İyi inşa edilmemiş binalarda hafif ve orta derece hasar meydana gelir. Ayakta durmak hayli güçleşir. 

VII (Çok güçlü): Ayakta durmak oldukça güçtür. Düşük kaliteli yapılarda yıkıcı hasarlar meydana gelirken, iyi inşa edilmiş binalarda az hasar oluşur.

VIII (Yıkıcı): Duvarlar, sütunlar, abideler, ev ve fabrika bacaları yıkılır. Sürücüler direksiyon hakimiyetini kaybederek araç süremez hale gelir. Ağaçların dalları kırılabilir.

IX (Çok yıkıcı): Eski köprü ve altyapılar hasar alırken alelade binalarda büyük hasar ve kısmen çöküntü görülür. Zemin sıvılaşmaya başlar.

X (Yoğun): Dik yamaçlarda ve nehir kıyılarında ciddi su taşkınları ve heyelanlar yaşanır. Bazı köprüler yıkılabilir, demiryolu rayları eğilir.

XI (Aşırı): Altyapılar ve yeraltı boruları kullanılamaz hale gelir. Binaların çoğu yıkılır. Arazi kaymaları net bir şekilde görülür. Demiryolu rayları kullanılamaz hale gelir.

XII (Afetsel): Sağlam bina, köprü, yol, altyapı vb. kalmaz. Tam yıkım görülür. Yeryüzü kabarcıklar ya da dalga şeklinde hareket eder. (5)

Siz de deprem hakkında daha fazla bilgi edinerek bu doğal afete karşı hangi önlemlerin alınabileceğini öğrenebilir, afet sırasında neler yapabileceğinizi önceden planlayarak hasarları en aza indirmeye destek olabilirsiniz.

Kaynak

Ulaş, B., (2013), Coğrafya Konu Anlatımlı, 1. Basım, Neşe Basım Yayın, İstanbul.  (1)

https://dergipark.org.tr  (2)

https://depremlermuhos.weebly.com   (3)

https://www.imo.org.tr  (4)

https://www.mta.gov.tr   (5)

Benzer İçerikler