İnsan, ne kadar zeki olduğunu veya diğer insanların ne kadar zeki olduğunu daima merak eder. Bunun nedeni, kendimizi diğerleriyle ve onların davranışlarıyla kıyaslamamızdır. Uzun yıllar boyunca IQ seviyesi, zekânın belirlenmesinde tek ölçüt olarak kalmıştır. Oysa günümüzde IQ’nun tek başına bir zekâ ölçütü olmadığı ve EQ’nun yani duygusal zekânın onun tamamlayıcısı olduğu biliniyor.
Önceden zekâ açısından beyin bir bütün olarak IQ ile ele alınırken, artık beynin sağ lobu ve sol lobu IQ ve EQ olarak yani analitik zekâ ve duygusal zekâ olarak birbirlerini tamamlıyor. IQ ve EQ nedir? Analitik ve duygusal zekânın farkları nelerdir? Bu soruların ve daha fazlasının cevabını yazımızda bulabilirsin.
İçindekiler
IQ Nedir?
İngilizcede, Intelligence Quotient kavramının baş harflerinden oluşan IQ, Türkçede zekâ katsayısı veya zekâ seviyesi olarak isimlendirilir. IQ, analitik zekâ olarak da tanımlanabilir. Peki, analitik zekâ ne demek? IQ, bireyin mantıksal düşünme ve çıkarımda bulunma becerisini ölçmeyi amaçlar. IQ seviyesi, kişinin bilgiden ve mantıktan ne kadar iyi yararlandığını gösterir. IQ seviyesi, kısa süreli ve uzun süreli belleğin ölçümüyle belirlenir. İlk resmi zekâ testi, Alfred Binet ve Theodore Simon tarafından hazırlanan Binet - Simon Ölçeği’nin revize edilmiş hali olan Stanford - Binet IQ Testidir. 1905 yılında hazırlanan ilk testte farklı zorluk düzeylerinde 30 soru yer alıyordu. Günümüzde Stanford - Binet Testi’nin beşinci versiyonu olan SB5 uygulanır. Tam ölçek, 10 alt testten oluşur. Stanford - Binet zekâ Testi, 2 yaşından 85 yaşına kadar her insana uygulanabilir.
Stanford Binet Testi dışında Cattell, Wechsler Testi de IQ ölçümünde kullanılır. Kullanılan teste göre skor aralıkları ve ifade ettikleri zekâ düzeyleri de farklılık gösterir. Bugüne kadar iq seviyesi en yüksek insan 11 Ağustos 1946 doğumlu Marilyn vos Savant olarak belirlenmiştir. Savant, 10 yaşındayken 228 IQ skoruna sahiptir. Peki, normal bir insanın iq seviyesi kaçtır? Normal bir insanın iq seviyesi, 90-110 arasında değişir. Normal iq seviyesi, ortalama bir değere karşılık gelir.
IQ, IQ = ( zekâ / Gerçek Yaş ) X 100 formülü ile hesaplanır. Stanford - Binet Testi’nin 5. versiyonuna göre IQ sınıflandırması şu şekildedir:
- 145 - 160 = Çok Yetenekli veya Çok Gelişmiş
- 130 - 144 = Üstün Yetenekli veya Çok Gelişmiş
- 120 - 129 = Üstün
- 110 - 119 = Yüksek Ortalama
- 90 - 109 = Ortalama
- 80 - 89 = Düşük Ortalama
- 70 - 79 = Sınırda Bozulmuş veya Gecikmiş
- 55 - 69 = Hafif Derecede Engelli veya Gecikmiş
- 40 - 54 = Orta Derecede Engelli veya Gecikmiş
IQ seviyesinden bağımsız olarak öğrenme eylemi, her birey için mümkündür. IQ testleriyle bireyin zekâ düzeyinin hangi noktalarda daha gelişmiş olduğu veya yetersiz kaldığı belirlenerek kişiye özel öğrenme programları geliştirilebilmektedir.
EQ Nedir?
İngilizcedeki Emotional Quotient kavramının ilk harflerinden oluşan EQ açılımı, Türkçede duygusal zekâ veya duygusal zekâ seviyesi anlamına gelir. Peki, duygusal zekâ ne demek? Duygusal zekâ, duygularınızı anlama ve yönetme becerinizi ifade eder. Duyguların yönetimiyle stres azaltılır, etkili iletişim gerçekleştirilir, diğerleriyle empati kurulur ve çatışmalar çözülerek zorlukların üstesinden gelinir. EQ duygusal zekâ testi için de geliştirilmiş ölçekler bulunur. Bu testler arasında en bilinenler, Goleman’ın Duygusal zekâ Testi ve BarOn’un Duygusal Zekâ Testi’dir.
Duygusal zekânın tanımlanmasında öz yönetim, öz farkındalık, sosyal farkındalık ve ilişki yönetimi olmak üzere 4 temel faktör bulunur:
- Öz Yönetim: Dürtüsel duygularımızı ve davranışlarımızı yönetmeyi ifade eder. Duygularımızı sağlıklı bir biçimde yöneterek inisiyatif alabiliriz. Verdiğimiz sözleri tutmamızı ve farklı durumlara adapte olmamızı sağlar.
- Öz Farkındalık: Kendi duygularımızın ve düşüncelerimizin bilincinde olmamızı sağlar. Sahip olduğumuz duyguların, davranışlarımız üzerinde de etkili olduğunu bilerek bu etkileri takip edebiliriz. Kendi güçlü ve zayıf yönlerimizi bilerek buna göre davranırız. Öz farkındalığı yüksek olan kişilerin, öz güvenleri de yüksek olur.
- Sosyal Farkındalık: Sosyal farkındalık, empatiyi ifade eder. Sosyal farkındalığı yüksek insanlar, diğer insanların duygularını, ihtiyaçlarını, endişelerini anlayabilir. Duygusal ipuçlarını fark ederek bu ipuçlarından yararlanır böylelikle sosyal ilişkilerde rahat olur. Kişiler arası ve grup içi iletişimde dinamikleri kolaylıkla analiz ederek içinde bulunduğu koşullara uyum sağlar.
- İlişki Yönetimi: İyi ilişkilerin nasıl inşaa edildiğini ve nasıl sürdürüldüğünü bilen kişiler ilişki yönetimi yeteneğine sahiptir. İletişim sürecinde açık ve net bir yol izleyerek iletişim kurdukları kişileri etkileyebilirler. Takım çalışmasında başarılı olur ve iletişim çatışmalarını doğru bir biçimde yönetebilirler.
Duygusal zekâ; okul ve iş yaşamındaki performansı, ilişkileri, sosyal zekâyı, fiziksel ve ruhsal sağlığı etkiler. Yüksek duygusal zekâya sahip kişilerin mutluluk düzeyleri de daha yüksektir. Duygusal zekânın, tıpkı IQ gibi sabit olduğu ve zamanla değişmediğine dair görüşlerin yanı sıra duygusal zekânın zamanla kazanılabildiğine, geliştirilebildiğine dair görüşler de bulunur. Duygusal zekâ, deneyimle ilişkilidir. Bir durumu ilk defa yaşamakla 10. defa yaşamak arasında deneyim farkı bulunur. Böylece benzer durumlarla karşılaşıldığında edinilen deneyimle tepki verilir. Öz farkındalığın, öz düzenlemenin, motivasyonun, empatinin ve sosyal becerilerin geliştirilmesiyle duygusal zekâ da geliştirilebilir. Bunun için uygulayabileceğin birkaç önerileri şu şekilde sıralayabiliriz:
- Günlük tutup duygularını ve yaşadıklarını kağıda dökerek öz farkındalığını artırabilirsin. Böylelikle kendi duygularının ve düşüncelerinin farkına vararak çeşitli durumlar karşısındaki tepkilerini anlayabilirsin.
- Karşılaştığın krizler ve çatışmalar karşısında kendini kontrol altında tutabilmek için derin nefes almak gibi çeşitli egzersizler yaparak öz düzenlemeni geliştirebilirsin. Karşılaştığın zorlukları kendini geliştirme fırsatları olarak değerlendirebilirsin.
- Ne kadar küçük ya da büyük olduğu fark etmeksizin elde ettiğin başarıları kutlayarak motivasyonunu artırabilirsin. Yeni bir işe başladığında ise bunu neden yaptığını kendine açıklayarak motive olabilirsin. Ayrıca bir yapılacaklar listesi oluşturarak kendini adım adım motive edebilirsin.
- Çevrene dikkat ederek ve gözlemleyerek empati geliştirebilirsin. Yeni insanlarla tanışmak da daha fazla insan deneyimi kazanmana ve empati geliştirmene yardımcı olur.
- Yeni ortamlara dahil olarak sosyal becerilerini geliştirebilirsin. İletişim sürecinde beden diline, jest ve mimiklerine dikkat ederek etkin bir dinleyici olmaya önem vermelisin.
IQ ve EQ Farkları Nelerdir?
Her ne kadar birbirlerini tamamlayıcı oldukları bilinse de IQ ve EQ arasında temel farklılıklar bulunur. Bu farklılıkları şu şekilde sıralayabiliriz:
- IQ skoru yüksek olan bireyler, bilgiyi ve enformasyonu öğrenme, anlama ve uygulama üzerine beceri sahibidir.
- EQ skoru yüksek olan bireyler, bilgi ve enformasyondan çok duyguları anlama ve ifade etme üzerine beceri sahibidir.
- IQ skoru, içerisinde matematiksel veriler barındırır. Bu nedenle seviye hesaplaması daha kolay yapılabilir.
- Duygusal zekâ tanımı gereği duygular hakkında olduğu ve duygular üzerine çalışılması gerektiği için EQ düzeyini hesaplamak daha zordur.
- IQ skoru, çoğunlukla beynin sol lobunun aktifliğini belirlemeye yarar.
- EQ skoru, çoğunlukla beynin sağ lobunun aktifliğini ifade eder.
- IQ seviyesi kalıtsal olup genetik olarak aktarılabilir.
- EQ seviyesi, çoğunlukla çevresel faktörlerle bağlantılıdır. Bu nedenle çevresel faktörlerinin gelişimi, EQ seviyesini de geliştirebilir.
- IQ skorunuz yüksek ise karşılaştığınız durumları daha iyi analiz ederek araştırabilir ve geliştirebilirsiniz. Farklı durumlar arasında bağlantı kurarak daha zor görevleri kurulan bağlantılar sayesinde daha hızlı yapabilirsiniz.
- EQ skorunuz yüksek ise iletişim becerileriniz ve empati yeteneğiniz daha yüksektir. Böylelikle kişiler arası ve grup içi iletişimde daha başarılı olursunuz.
- IQ ve EQ farklı becerileri ortaya koymakla birlikte birbirlerini tamamlarlar.
IQ düzeyimizin yüksek olması her zaman başarılı olacağımızı ifade etmez. Benzer biçimde IQ seviyesinin daha düşük olması da başarısız olacağımız anlamına gelmez. IQ seviyesi, başarıya ulaşabilmek için tek başına yeterli değildir. Evet, yüksek IQ mantıklı düşünme ve problem çözme becerisini artırabilir, sınavlarda başarılı olmayı sağlayabilir. Bununla birlikte stresi ve duyguları yönetmeyi sağlayan EQ, yani duygusal zekâdır. Bu nedenle duygusal zekânı geliştirerek hem akademik hem de sosyal ilişkilerdeki başarını artırabilirsin.