Dünyanın Yuvarlak Olduğunu Söyleyen İlk Bilim İnsanı

Dünyanın Yuvarlak Olduğunu Söyleyen İlk Bilim İnsanı

  • 16.04.2025

İnsanlık tarihinin en büyük keşiflerinden biri, Dünya’nın şeklinin yuvarlak olduğunu anlamaktı. Günümüzde bu bilgi herkes tarafından kabul edilse de geçmişte birçok farklı görüş vardı. Antik çağlarda insanlar, Dünya’nın düz bir tepsi gibi olduğunu veya sonsuz bir yüzeye sahip bulunduğunu düşünüyordu. Ancak bilimsel düşünce ilerledikçe, bazı filozoflar ve bilim insanları Dünya’nın yuvarlak olduğunu savunmaya başladı. Peki, dünyanın yuvarlak olduğunu söyleyen ilk bilim insanı kimdi? Bu fikir nasıl ortaya çıktı ve zaman içinde nasıl kanıtlandı? Bu yazıda Antik Yunan’dan Orta Çağ’a kadar uzanan süreçte Dünya’nın şekline dair bilimsel gelişmeleri ele alacağız.

Antik Dönemde Dünya’nın Şekline Dair Görüşler

İnsanlık tarihi boyunca, Dünya’nın şekli hakkında birçok farklı teori ortaya atılmıştır. Antik dönemlerde, coğrafi bilgi oldukça sınırlıydı ve insanlar doğrudan gözlemlerine dayanarak çeşitli fikirler geliştirdi. İlk uygarlıkların çoğu, Dünya’nın düz bir yüzeye sahip olduğunu düşünüyordu. Bu düşüncenin temelinde insanların yaşadığı alanın geniş, dümdüz ve sabit görünmesi yatıyordu.

 

Örneğin, Mezopotamyalılar ve Eski Mısırlılar, Dünya’yı düz bir disk olarak tasvir etmişlerdir. Onlara göre gökyüzü büyük bir kubbe gibi Dünya’yı çevreliyor ve bu yapının altında yaşam devam ediyordu. Benzer şekilde Hint ve Çin medeniyetlerinde de Dünya’nın düz olduğu fikri yaygındı. Hatta bazı Hint mitolojilerinde Dünya’nın dev bir kaplumbağanın sırtında durduğu anlatılırdı.

 

Antik Yunan dünyasında ise Dünya’nın şekliyle ilgili daha farklı fikirler tartışılmaya başlandı. İlk başlarda Yunan filozofları da düz Dünya fikrine inanıyordu, ancak zamanla gözlemler ve matematiksel hesaplamalar bu düşüncenin sorgulanmasına yol açtı.

Dünyanın Yuvarlak Olduğunu İlk Söyleyen Bilim İnsanı

Dünya’nın yuvarlak olduğunu bilimsel temellere dayandırarak ilk kez ortaya atan kişi, Pisagor (M.Ö. 570-495) olarak kabul edilir. Ancak Pisagor bu fikri yalnızca bir varsayım olarak ortaya atmıştı. Asıl bilimsel kanıtlarla destekleyen kişi ise Parmenides ve ardından Platon’un öğrencisi Eudoxus oldu.

 

Ancak tarihsel olarak, dünyanın yuvarlak olduğunu söyleyen ilk bilim insanı, Platon’un (M.Ö. 427-347) öğrencisi Aristoteles (M.Ö. 384-322) olarak kabul edilir. Aristoteles, bu fikri yalnızca felsefi bir görüş olarak dile getirmemiş, doğa gözlemleri ve matematiksel hesaplamalarla destekleyerek bilimsel bir açıklama getirmiştir.

 

Aristoteles’in Dünya’nın yuvarlak olduğunu kanıtlamak için öne sürdüğü birkaç önemli gözlem vardı:

 

  • Ay Tutulması: Aristoteles, Ay tutulmaları sırasında Dünya’nın Ay üzerine düşen gölgesinin her zaman yuvarlak olduğunu fark etti. Eğer Dünya düz olsaydı gölgesi de düz veya oval olurdu. Ancak her seferinde yuvarlak bir gölge oluşması, Dünya’nın küresel olduğunu gösteriyordu.
  • Farklı Yerlerden Bakıldığında Yıldızların Konumu Değişiyordu: Aristoteles, Dünya’nın farklı noktalarından gökyüzüne bakıldığında yıldızların konumlarının değiştiğini gözlemledi. Eğer Dünya düz olsaydı yıldızların aynı noktada görünmesi gerekirdi.
  • Ufuk Çizgisi Gözlemi: Bir gemi denizde uzaklaştığında önce gövdesinin, sonra yelkenlerinin ve en sonunda direğinin kaybolduğunu gözlemledi. Bu da Dünya’nın eğimli bir yüzeye sahip olduğunu ve küresel olduğunu gösteriyordu.

 

Bu gözlemleri sayesinde dünyanın yuvarlak olduğunu söyleyen ilk bilim insanı Aristoteles olarak kabul edilir. Ancak bu teori Antik Yunan dünyasında herkes tarafından hemen kabul edilmedi. O dönemde Platon, Pisagor ve diğer filozoflar da bu fikri desteklese de bazı geleneksel inançlar hâlâ düz Dünya fikrini savunuyordu.

 

Aristoteles’in bu bilimsel açıklamaları, sonraki bilim insanları için önemli bir temel oluşturdu. Ancak Dünya’nın yuvarlak olduğu sadece teorik bir bilgi olarak kalmadı, bir bilim insanı bunu ölçerek kanıtladı! İşte o isim: Eratosthenes.

Platon ve Aristoteles: Bilimsel Kanıtlarla Yuvarlak Dünya Teorisi

Platon ve Aristoteles: Bilimsel Kanıtlarla Yuvarlak Dünya Teorisi

Antik Yunan felsefesinin iki büyük ismi olan Platon ve Aristoteles, dünyanın yuvarlak olduğunu söyleyen ilk bilim insanları arasında önemli bir yere sahiptir. İkisi de Dünya’nın küresel olduğu fikrini savunmuş, ancak bunu farklı yöntemlerle temellendirmiştir.

 

Platon ve Yuvarlak Dünya Fikri

 

Platon (M.Ö. 427-347), öğrencilerine Dünya’nın kusursuz bir küre olduğunu öğretmiştir. Ona göre evrendeki her şey geometrik mükemmellik içermeliydi ve küre en mükemmel şekildi. Platon’un görüşleri çoğunlukla felsefi ve matematiksel temellere dayanıyordu. Dünyanın yuvarlak olduğunu doğrudan kanıtlamamış, ancak bu fikri öğrencilerine ve takipçilerine aktarmıştır.

 

Platon, bu görüşlerini ünlü eseri "Timaeus" adlı kitabında dile getirmiştir. Ona göre, evren bir bütün olarak düzenli ve simetrikti, bu yüzden Dünya’nın da en mükemmel şekil olan küre biçiminde olması gerektiğini düşünüyordu. Ancak Platon, bilimsel gözlemler yaparak bu fikri desteklememiştir. Bunun yerine onun bu görüşünü Aristoteles bilimsel kanıtlarla açıklamıştır.

 

Aristoteles ve Bilimsel Kanıtlarla Yuvarlak Dünya

 

Aristoteles (M.Ö. 384-322), Platon’un öğrencisi olmasına rağmen hocasının fikirlerini daha bilimsel temellere oturtmaya çalışmıştır. Dünyanın yuvarlak olduğunu söyleyen ilk bilim insanı olarak kabul edilen Aristoteles, bu görüşünü doğa gözlemleri ve matematiksel verilerle kanıtlamıştır. Aristoteles’in en önemli kanıtları şunlardı:

 

Ay Tutulması ve Dünya’nın Gölgesi

 

  • Aristoteles, Ay tutulmaları sırasında Dünya’nın Ay üzerine düşen gölgesinin her zaman yuvarlak olduğunu fark etti.
  • Eğer Dünya düz olsaydı Ay üzerindeki gölge farklı şekillerde olabilirdi. Ancak her zaman yuvarlak bir gölge oluşması, Dünya’nın küresel olduğunu gösteriyordu.

 

Ufuk Çizgisi Gözlemi

 

  • Denizde uzaklaşan bir gemiyi gözlemledi ve önce gövdesinin, sonra yelkenlerinin ve en sonunda direğinin kaybolduğunu fark etti.
  • Eğer Dünya düz olsaydı gemi tamamen aynı anda kaybolurdu. Bu da Dünya’nın yuvarlak olduğunu gösteren güçlü bir kanıttı.

 

Farklı Yerlerden Yıldızların Farklı Görünmesi

 

  • Aristoteles, Mısır ve Yunanistan gibi farklı noktalardan gökyüzüne baktığında bazı yıldızların görünür olup bazılarının kaybolduğunu fark etti.
  • Eğer Dünya düz olsaydı herkes aynı yıldızları görmeliydi. Ancak bu farklılık, Dünya’nın yuvarlak olduğunun bir başka göstergesiydi.

 

Aristoteles’in bu bilimsel gözlemleri, dünyanın yuvarlak olduğunu söyleyen ilk bilim insanı unvanını kazanmasını sağlamıştır. Ancak bu fikri matematiksel olarak kanıtlayan ve hatta Dünya’nın çapını hesaplayan kişi ise Eratosthenes olmuştur.

Eratosthenes ve Dünya’nın Çapını Hesaplaması

Eratosthenes ve Dünya’nın Çapını Hesaplaması

Dünya’nın yuvarlak olduğunu söyleyen ilk bilim insanı Aristoteles olsa da bu teoriyi matematiksel olarak kanıtlayan kişi Eratosthenes’tir. O, sadece Dünya’nın küresel olduğunu göstermekle kalmadı, aynı zamanda Dünya’nın çevresini oldukça doğru bir şekilde hesapladı.

 

Eratosthenes Kimdir?

 

Eratosthenes (M.Ö. 276-194), Antik Yunanlı bir matematikçi, coğrafyacı ve astronomdu. Mısır’daki İskenderiye Kütüphanesi’nin başkütüphanecisi olarak çalışmış ve bilim dünyasına önemli katkılar yapmıştır. En büyük başarısı ise Dünya’nın çapını ve çevresini ölçmesi olmuştur.

 

Eratosthenes’in Dünya’nın Çapını Hesaplama Yöntemi

 

Eratosthenes, Dünya’nın yuvarlak olduğunu sadece gözlemlerle değil, matematiksel hesaplamalarla da kanıtlamıştır. Onun bu büyük keşfi, oldukça basit ancak dahiyane bir gözleme dayanıyordu:

 

Gölge Farkı Gözlemi

 

  • Eratosthenes, Mısır’daki Syene (günümüzde Asvan) ve İskenderiye şehirleri arasındaki mesafeyi ölçtü.
  • Syene’de yaz gündönümünde, yani 21 Haziran’da, Güneş tam tepede olduğu için bir kuyunun dibine bakıldığında hiç gölge oluşmadığını fark etti.
  • Aynı gün ve aynı saatte, İskenderiye’de bir çubuğun (gnomon) gölge oluşturduğunu gözlemledi.

 

Açı Hesaplaması

 

  • İskenderiye’de oluşan gölgeyi ölçerek, Güneş ışınlarının buraya yaklaşık 7.2 derecelik bir açıyla geldiğini hesapladı.
  • Bu açı, Dünya’nın merkezinden geçen bir daire diliminin açısını gösteriyordu.
  • Çünkü bir tam çember 360 derece olduğuna göre, 7.2 derece Dünya’nın çevresinin yaklaşık 1/50’sine denk geliyordu.

 

Dünya’nın Çevresini Bulma

 

  • Eratosthenes, İskenderiye ile Syene arasındaki mesafenin yaklaşık 5.000 stadia (yaklaşık 800 kilometre) olduğunu biliyordu.
  • Eğer 7.2 derece, Dünya’nın 1/50’ine karşılık geliyorsa Dünya’nın tam çevresi yaklaşık 40.000 kilometre olmalıydı.
  • Günümüzdeki modern ölçümlerle karşılaştırıldığında, Eratosthenes’in hesaplamasının neredeyse birebir doğru olduğu görülmektedir!

 

Bu yöntem, sadece dünyanın yuvarlak olduğunu söyleyen ilk bilim insanı olan Aristoteles’in teorisini doğrulamakla kalmadı, aynı zamanda bilim tarihinde Dünya’nın büyüklüğünü ilk kez doğru şekilde ölçen büyük bir başarı olarak kayıtlara geçti.

 

Eratosthenes’in bu başarısı, coğrafya biliminin temellerini atmış ve sonraki yüzyıllarda denizcilerin, kaşiflerin ve bilim insanlarının çalışmalarına ışık tutmuştur. Ancak, Orta Çağ’da bazı toplumlar hâlâ Dünya’nın yuvarlak olduğu fikrine karşı çıkıyordu. Peki, Orta Çağ’da ve sonrasında Dünya’nın şekline dair görüşler nasıl değişti?

Orta Çağ’da ve Sonrasında Dünya’nın Şekline Dair Görüşler

Antik Yunan ve Roma dönemlerinde dünyanın yuvarlak olduğunu söyleyen ilk bilim insanları bu fikri çeşitli kanıtlarla desteklemiş olsa da Orta Çağ boyunca bu bilgi her zaman kabul görmedi. Kilisenin ve bazı toplulukların bilimsel gelişmelere karşı temkinli yaklaşması, Dünya’nın şekline dair farklı görüşlerin ortaya çıkmasına neden oldu.

 

Orta Çağ’da Dünya’nın Şekli Tartışmaları

 

Orta Çağ’da, özellikle Avrupa’da, dini öğretiler bilimsel düşünce üzerinde büyük bir etkiye sahipti. Antik Yunan ve Roma’dan gelen bilimsel bilgiler korunmuş olsa da kilise bazı durumlarda bu bilgileri kendi öğretileriyle uyumlu hâle getirmeye çalıştı.

 

Hristiyan Dünyasında Dünya’nın Şekli

 

Orta Çağ boyunca Hristiyan kilisesi içinde bazı kişiler Dünya’nın düz olduğunu savunsa da Eratosthenes ve Aristoteles’in teorileri hâlâ birçok eğitimli bilim insanı tarafından biliniyordu. Örneğin, İtalyan keşiş Isidore of Seville (M.S. 7. yüzyıl) Dünya’yı düz olarak tanımlayan bir kozmoloji modeli öne sürmüştü. Ancak İbn Sina (980-1037) ve İbn Rüşd (1126-1198) gibi İslam dünyasındaki bilim insanları, Aristoteles ve Eratosthenes’in hesaplamalarını kabul ederek, Dünya’nın yuvarlak olduğunu savunmuşlardır.

 

İslam Dünyasında Bilim ve Dünya’nın Yuvarlaklığı

 

Abbasi Halifeliği döneminde bilimsel çalışmalar büyük bir gelişme kaydetti. El-Biruni (973-1048), Dünya’nın çapını hesaplamak için kendi yöntemlerini geliştirdi ve Eratosthenes’in çalışmalarını inceledi. İslam coğrafyacılarının büyük bir kısmı, Dünya’nın yuvarlak olduğunu kabul ediyordu ve haritalarını buna göre çiziyorlardı.

 

Coğrafi Keşifler ve Yuvarlak Dünya Kanıtları

 

Orta Çağ sona erip Rönesans ve Coğrafi Keşifler Çağı başladığında, Dünya’nın yuvarlak olduğu fikri artık tartışmasız bir şekilde kabul edilmeye başlandı. Bunun en büyük sebebi denizciler ve kaşifler tarafından yapılan gözlemlerdi.

 

Kristof Kolomb ve Macellan’ın Yolculukları

 

1492’de Kristof Kolomb, Hindistan’a ulaşmak için batıya doğru yelken açtığında Dünya’nın yuvarlak olduğunu biliyordu. Ancak yanlış hesaplamalar nedeniyle Amerika kıtasına ulaşacağını bilmiyordu.

 

1519-1522 yılları arasında Macellan’ın filosu, Dünya’nın etrafını dolaşarak ilk dünya turunu tamamladı. Bu, Dünya’nın yuvarlak olduğu fikrini kesin olarak kanıtlayan en büyük keşiflerden biri oldu.

 

Newton ve Yerçekimi ile Dünya’nın Şeklinin Kesinleşmesi

 

17. yüzyılda Isaac Newton, yerçekimi teorisini geliştirerek, Dünya’nın tam anlamıyla mükemmel bir küre değil, kutuplardan basık ve ekvatordan şişkin bir elipsoid olduğunu ortaya koydu. Bu bilimsel keşifler, artık kimsenin Dünya’nın şekli hakkında şüphe duymamasını sağladı.

 

Orta Çağ’da bazı gruplar Dünya’nın düz olduğunu savunsa da bilim insanları tarafından geliştirilen gözlem, hesaplama ve keşifler, Dünya’nın yuvarlak olduğunu kesin olarak ortaya koymuştur. Dünyanın yuvarlak olduğunu söyleyen ilk bilim insanı Aristoteles’ten, Eratosthenes’in hesaplamalarına, Macellan’ın keşiflerine ve Newton’un teorilerine kadar uzanan süreç, bilimin doğruları nasıl kanıtladığının harika bir örneğidir.

 

Bugün, uzaydan çekilen fotoğraflarla Dünya’nın yuvarlak olduğu tartışmasız bir gerçek olarak kabul edilmekte, ancak tarihe baktığımızda bu bilginin kabul edilmesinin binlerce yıl süren bilimsel bir yolculuğun sonucu olduğunu görmekteyiz.