Türkiye’nin Jeolojik Geçmişi

Türkiye’nin Jeolojik Geçmişi

  • 25.04.2024

Yer bilimi olarak bilinen jeoloji, üzerinde yaşadığımız yeryüzünün zaman içindeki değişimlerini ve geçmişini inceler. Türkiye’nin fiziksel özellikleri jeolojik dönemlerin etkisiyle değişikliklere uğramıştır. Ülkemizin jeolojik değişimi, her dönemde farklı oluşumlara sebep olmuştur. Türkiye'nin jeolojik geçmişi araştırıldığı zaman her döneme ait izlere rastlanmaktadır.

Ülkemizin jeolojik yapısı ve geçmişi hakkında detaylı bilgiye yazımızdan ulaşabilirsiniz.

Türkiye’de Jeolojik Zamanlar

Türkiye’de Jeolojik Zamanlar

Paleozoik dönem olarak adlandırılan zamanda, dünya tek bir parça halinde bulunmaktaydı. Pangea adı verilen bu büyük karanın etrafında okyanus vardı. Zamanla bu kara parçası ayrılarak kuzeyde güneyde iki farklı yapı oluşturdu. Bu ayrılma yaşanmadan önce ülkemizde bulunan Yıldız Dağları, Zonguldak çevresi, Bitlis ve Kırşehir çevresinde arazilerin olduğuna dair izlere rastlanmıştır. Tethys (Tetis) denizdeki tortulların sıkışıp yüzeye çıkmasından doğan değişimler sonucunda Türkiye’nin içinde olduğu bölge kara parçası haline geldi. Kuzey Anadolu Dağları ve Toroslar bu dönemde oluşmuştur.

Senozoik’in Kuaterner döneminde Ege Denizi üzerinde bulunan kara parçası fayların hareketlenmesi sonucu çökerek denizi oluşturmuştur. Ege Denizi’ne biriken bu sular zamanla hareket ederek Marmara’ya akmıştır. Marmara’dan akan sular, tatlı su gölü olan Karadeniz’i beslemiştir.

Türkiye’nin Jeolojik Yapısı

Türkiye’nin Jeolojik Yapısı

Türkiye'nin jeolojik yapısı, karmaşık bir durumdadır. Geç tersiyer döneminde parçalanmış kıtalardan oluşan ülkemiz, farklı jeolojik dönemler boyunca oluşan değişiklerin izlerini Anadolu üzerinde barındırır. Her jeolojik dönemde fay hatlarının ve yer kabuğunun hareketleri sonucunda yükselmeler dağları oluşturmuş, akarsular ve denizler tarafından aşınan dağlar farklı çukur sahalar yaratmıştır.

  • Birinci Jeolojik zamanda, tortul araziler dağların oluşmasına zemin hazırlamıştır. Yıldız Dağları, Toroslar ve Menderes örnekler arasında yer alır. Bol yağış alan ve sıcak olan bu dönemde gür ormanlar ve kömür yatakları meydana gelmiştir.
  • İkinci Jeolojik zamanda, akarsuların taşıdığı killi materyaller Tetis denizinde birikmiş ve magmadan gelen lavlar yayılmıştır. Kuzey Anadolu ve Toros dağ kuşakları bu birikimler sonucunda oluşmuştur. Samsun ve Zonguldak arasındaki kumlu, kireçli tabaklar, volkanik tabanlıdır.
  • Üçüncü Jeolojik zamanda, Anadolu’nun büyük bölümü kara haline gelmiştir. Sıcak ve kurak iklim sonucunda Ankara Çankırı ve Sivas arasında tuzlu ve jipsli tortullar oluşmuştur. Zamanın son dönemlerinde karada meydana gelen çökmeler, göllerin meydana gelmesini sağlamıştır. Kuraklığın ardından gelen yağışlar organik maddelerin göllerde birikmesine neden olmuştur. Adıyaman ve Siirt dolaylarında olan petrol yatakları bu organik maddelerin sıkışmasından doğmuştur.
  • Dördüncü Jeolojik zamanda,  ülkemiz yaklaşık olarak günümüzdeki görüntüsüne kavuşmuştur. Yaklaşık 20.000 yıl önce buzul çağı başlamış ve Anadolu’nun yüksek kesimleri buzla kaplanmıştır. 8000 yıl önce günümüzdeki iklim koşulları yavaş yavaş oluşunca deniz seviyesi yükselmiştir. Bu dönemdeki volkanik olaylar Ağrı, Nemrut, Erciyes dağlarını oluşturmuştur.

Yerküre üzerinde ülkemizin bulunduğu alan, jeolojik olarak en hareketli sahalar arasında yer alır. Bu nedenle farklı oluşumlara zemin hazırlar. Meydana gelen yer hareketlerini daha iyi anlamak ve yorumlamak için Türkiye’nin jeolojik geçmişini bilmek önem taşır.

Benzer İçerikler